29 Mayıs 2013 Çarşamba

Dönüşüm Haberleri Haziran 2013

Dönüşüm Haberleri Haziran 2013  

Sandra Ingerman               

Annem Lee Ingerman’ın vefatı sonrasındaki nazik sözleriniz, güzel mesajlarınız, dualarınız, sevgi ve desteğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten de almış olduğum her e-postaya ve karta yanıt vermek istedim ama bunu yapmam mümkün olmadı. Umarım size geri dönen sevgi ve teşekkürlerimi hissetmişsinizdir.

Bu benim için derin bir tefekkür zamanı. Yaşamımın son dört yılı ebeveynlerime bakma etrafında gelişti. Ve zaman içinde işleyecek çok şeyim var.  

Hepimiz yaşam deneyimlerimizi cisimleştiririz. Deneyimlerimiz hücrelerimize yerleşir ve bizi pek çok yolla şekillendirirler. Zorlu yaşam deneyimlerini değiştirme ve dönüştürme yeteneğine sahibiz, yani onları hissetme ve bize nasıl rehberlik edeceklerine ve şekillendireceklerine karar verme yeteneğine.  

Daima güçlükleri büyümemize yardımcı olacak araçlar ve armağanlar olarak kullanma ve evrilme seçeneğine sahibiz.  

Yaşam deneyimlerinin yerleşmesine ve bizi sertleştirmesine izin verebiliriz. Ya da pozitife odaklanabilir ve canımız yanıyor bile olsa gülümseyebilir ve güzel bir söz söyleyebiliriz. Bu bizi değiştirir ve en karanlık zamanlarda bile ışıklandırır. Geçmiş yıllarda yaşamın zorlukları arasında sıkışmış olabilecek annemin, yaşamının son yıllarında nasıl daha huzurlu ve parıltılı olduğuna şahit olmak çok güzeldi.

Değişen Zamanlarda Nasıl Büyümeli adlı kitabımda Çinliler tarafından hapsedilmiş Tibetli bir rahibenin öyküsünü paylaşmıştım. Uzun yıllar hapiste kalmış ve işkence görmüştü.  

Bu güzel rahibe Santa Fe’de bir kitapçıdaydı. Birisi ona başına gelenlerden sonra nasıl şifalandığını sordu. Zira Tibetli rahibe artık pırıl pırıl ve mutlu biriydi. Rahibenin cevabı, kendi kendisine mantra gibi sürekli biçimde  “Her şey için teşekkür ederim. Hiçbir şeyden şikayetim yok” dediği oldu. Bu tavır değişikliği onda şifalanma ve yaşamı algılamasında değişiklik yaratmıştı.

Kendi yaşamımda, kendimi kötü hissettiğimde yürüyüş yaptığım sırada ziyaret ettiğim en sevdiğim ağaçlardan birini düşündüğümü fark ettim. Ellerimi gövdesine koyduğumu ve doğa ile derin bağlantımı ve doğaya olan sevgimi hissettiğimi hayal ederim. Bu kendimi iyi hissetmeye devam etmemde yardımcı olur.  

Annem, yaşamının sonunda, yaşamış olduğu güçlükler yerine sevdiği şeylere odaklandı. Ben de ilişkimizdeki güçlükler yerine, ebeveynlerimi ne kadar çok sevdiğim ve harika anılarımıza odaklanma seçimini yaptım.   

Odağımızı sevdiğimiz şeylere çevirmek nöral yollarımızı değiştirir ve acı yerine sevinç hissetmek için yeni olanaklar yaratır. Yaşadığımız acıyı veya deneyimlediğimiz zorlukları inkar etmiyoruz. Ama yaşam deneyimlerimizin duruşumuzu ve sevgi ve ışığın bizden ışımasına izin verme becerimizi nasıl şekillendireceği seçimine sahibiz.  


21 Haziran’da yaz/kış gün dönümünü kutluyoruz. Yaşamda nelerden geçmiş olursak olalım, şu anda kim olduğumuz bunlar üzerine yapılanmıştır. Hepimiz tüm çabalarımızın en güzel meyvelerini verdik.  

Haydi güzel varlıklar olarak büyümüş ve evrimleşmiş bizlerden yetişen meyvelerin güzelliği üzerine düşünme seçimini yapalım. Şu anda olduğunuz halinizi kutlayın. Bunu yaparken size verilmiş yaşam için doğa ve evreni onurlandırmış olacaksınız.  

Annem yaşama karşı büyük bir tutku duyardı. Yaşamın değerli bir armağan olduğuna inanırdı. Onun yaşamını onurlandırmak için en iyi yolun ebeveynlerim, atalarım, toprak, hava, su, güneş ve evrenin gücü tarafından verilmiş yaşamım için derin bir şükran duymak olduğunu hissediyorum. Şükran uygulamalarım daima olmuştur ama son zamanlarda şükran halim içimdeki daha derin bir yerden kaynaklanıyor. Şükranımın derinliği şimdi daha fazla.   

Yaşamlarımız için derinden şükran duymak yaşam kaynağımızı onurlandırır. Şimdi bize verilmiş yaşam armağanını kutlamanın zamanıdır.

Bu gün dönümünde atalarınızın, toprağın, suyun, havanın ve güneşin size vermiş oldukları üzerinde derinlemesine düşünmek için zaman ayırın. Şükran halinizin derinleşmesine ve yaşamı kutlayarak sizden akmasına  izin verin!

Son birkaç yıldır koşulsuz sevgi, ışık, sevinç ve şükran üzerine yazıyorum. Bu bilinç durumları daima kim olduğumuzdur ve dışsal koşullara bağlı değildir.

Yaşamın getirdiği her şey bizi, koşulsuz bilinç durumlarının içimizden yükselerek dünyaya akmasına izin verdiğimiz içsel kuyumuzun derinliklerine götürür.  

Gün dönümünde kendi kuyunuzun ne kadar derinleşmiş olduğu hakkında derinlemesine düşünmek için zaman ayırın.


Haydi topluluğumuzdaki herkese sevinçli bir gün dönümü dilemek için kalplerimizi birleştirelim! Işığınızın, sevginin ve şükranın sizden akarak güzel gezegenimizdeki tüm yaşamı beslemesine izin verin. Gün dönümü kutlu olsun!

Bu şükran ve takdir halini, bir ilahi ışık ve koşulsuz sevgi ağı yaratarak  muhteşem yeryüzümüzün içindeki ve çevresindeki her canlı varlığa dokunan dolunay seremonimize örün.

Yaşam değerlidir! Haydi yaşamı kutlayalım ve onurlandıralım!

Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız detayları ve dolunay seremonilerimize nasıl katılacağınızı öğrenmek için lütfen “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyunuz.