2 Haziran 2015 Salı

Bir Rüyacı Olun!

Dönüşüm Haberleri Haziran 2015 - Sandra Ingerman
Çeviri: Simin Uysal

Mayıs ayı Dönüşüm Haberlerini Nepal’deki deprem ve Baltimore’daki olaylardan önce yazmıştım. Spiritüel çalışmanızı yaptığınıza ve bunlardan etkilenmiş olan yerler, insanlar ve doğa varlıklarına ışığınızı yaydığınıza inanıyorum. Spiritüel çalışmamızda odağımızı muhafaza etmek çok önemli!

İnsanları güçlüklerle dolu olayların içinde seyrettiğimizde onlara acıma noktasına geçmek çok kolay.  Ve çalışmamızın en önemli anahtarı diğerlerine zayıflık ve acıma yerine kuvvet yansıtmak. Ve diğer bir anahtar da farklı olaylardan etkilenen herkesi ve her şeyi ışık içinde görecek biçimde algımızı değiştirmek. Farkındalığı değiştirmenin ve gerçek şifa sağlamanın anahtarı bu.

Aynı zamanda, dünyanın dört bir yanındaki insanlar ve canlı varlıkların güçlüklerle karşı karşıya olduğunu hatırlamak da çok önemli.  Bunların hepsi medyada yer almıyor. Dünyamızın yapısının çözüldüğü bir zamandayız. İnsanların birbirlerine, tüm yaşama ve Yeryüzü’ne karşı davranışları onurdan, saygıdan, tüm yaşamın değerli olduğu ve tüm canlıların yaşam ağına katkısı olduğu anlayışından uzak.

Bildiğimiz yaşam tarzı çözülmeye ve dağılmaya devam ettikçe güçlükleri görmeyi sürdüreceğiz. Fakat bizim için anahtar, ümidimizi kaybetmemek ve hem kendi bilincimizi hem de topluluklarımızdaki insanların bilinçlerini yükseltmek için spritüel çalışmamızı yapmayı sürdürmek.  Yalnızca acı ve kederi gören egonun gözleri yerine ruhun gözleriyle bakmayı sürdürmeliyiz. Olağan gözlerimizle görebildiklerimizin ötesinde meydana gelen pek çok şey var. Ve spritüel çalışmamıza odaklanarak, her şeyin mümkün olduğu yeni bir bakış açısıyla görmeyi öğreneceğiz.

Geçen ay İsis ile birleşerek çalıştığım grupla onun bilgelik ve şifasını paylaşma olanağı buldum.

İsis’in mesajlarından bazıları yalnızca çalıştığım grup için değildi ve onları sizlerle de paylaşmak isterim.

İsis, güçlü bir biçimde, dünyada ya da yaşamınızda sizi tetikleyen bir şey olduğunda kendinize dönmenizi ve kendi kendinize “seni seviyorum” cümlesini tekrarlamanızı söyledi. Kendinize daha çok sevgi gösterdiğinizde çevrenizdeki dünya da daha çok değişir.

Isis’in paylaştığı diğer öğretilerden biri de insanoğlunun doğayı kontrol ve manipüle etmeye ve tanımlamaya çalışmış olduğu. İsis, nasıl yardımcı olabileceğimiz ve hizmet edebileceğimiz ile ilgili sorular sormamızın kontrolün bir çeşidi olduğunu paylaştı. Çünkü bu soruların yapılandırılmış, biçim verilmiş cevaplara yönlendirdiğini ve sormanın da alınan cevapları kontrol etmeye çalışmanın bir biçimi olduğunu paylaştı.  Bazılarınız için, nasıl yardım edebileceğinize dair sorular sormanın kontrolün bir biçimi olduğunu anlamanın zor olduğunu biliyorum. Bu üstü kapalı, ince bir kontrol biçimi.  Fakat bu oturup üzerinde düşünmek için ilginç bir konu.  

İsis, şamanik yolculuk ve meditasyonlarınızda soru sormayı bırakmanın zamanı geldiğini söyledi. Fakat Yeryüzü’nün gerçekte paylaşmak istediği şeyi duyabilmek için derin dinlemenin ve “olmanın” da zamanı geldiğini söyledi. Çünkü yardımcı ruhlarımız ve Yeryüzü’nün gerçekten paylaşmaları gerekenleri dinlemek yerine cevaplarını istediğimiz sorular soruyoruz.

Ve İsis bunların yanında, parçalanan ve dağılan yapılardan yeni ve sağlıklı yapılar yaratamayacağınızı da hatırlattı.  İsis, yaşamı sağlıklı biçimde destekleyen yeni formlar yaratabilmek için biçimin olmadığı aleme geri dönmemiz gerektiğini söyledi. Bunun anlamı,  rüya görme çalışmamıza biçim dünyasının ötesine geçerek odaklanmak ve yaşamak ve olmak için yeni biçimler düşlemek.   Rüyayı değiştirmemizin yolu bu.

Lütfen bu ay İsis’in paylaştığı bu bilgeliğe odaklanmak için zaman ayırın. Şimdi kendimizi çalışmamıza vermemizin ve spritüel çalışmamıza ve gezegende oluşabilecek ve meydana gelecek olumlu değişim ve gelişim olanaklarına koyduğumuz sınırları aşmanın zamanıdır Yeryüzü ve yardımcı ruhlarla birlikte ortaklaşa çalışıyoruz.  Yalnızca yeni algılara ve çalışmanın yeni yollarına açık olmamız gerekiyor.  

Dolunay 2 Haziran’da. Dolunay, tüm yaşam için güzel bir rüyanın var olması için odaklanma becerimizi güçlendiriyor. Kendimizi çalışmamıza gerçekten vermemiz gerekiyor. Dolunayın spritüel çalışmanızı ve uygulamalarınızı güçlendirmesine izin verin.

Haydi, küresel bir topluluk olarak insanlardan oluşan bir ışık ağı yaratmak için bir araya gelelim. Hazırlık çalışmanızı yapın ki ruh için içi boş bir kemik haline gelebilesiniz. İçinize yolculuk yaparak, bedeninizden öte ruh olan kimliğinize gidin. Parlayan ilahi bir ışıksınız. Dünyada bir ışık olun. Gezegeni ve tüm yaşamı ışık olarak ve ilahi mükemmelliği içinde algılayın. Haydi içsel ilahi ışıklarımızı, içsel gün ışığımızı birleştirerek Yeryüzü’nde bir ışık ağı örmeyi sürdürelim.

Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başlayanlar lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.  

Yine yeni bir mevsime giriyoruz. 21 Haziran’da gün dönümünü kutlayacağız. Kuzey Yarıküre’de yazı ve Güney Yarıküre’de kışı karşılayacağız. Doğada ve yaşamlarımızda yeni bir döngü başlıyor.

Mevsim değiştiğinde Yeryüzü, değişim ile birlikte akmak ve ahenk içinde olmamız için içsel döngümüzü nasıl değiştirmemiz gerektiğinin bilgisini bizimle paylaşır. Bu, İsis’in mesajını hayatınızla bütünleştirmek için güçlü bir zaman. Elementlerle birlikte olmak için zaman ayırın. Toprağa uzanın ya da ayaklarınızla basın. Rüzgârları dinleyin. Yaşadığınız yerdeki su ile birleşin. Güneşin gücünü içinize çekin. Yalnızca olun ve bedeninizin doğayla uyumlaşmasına izin verin. Doğayla bağlantılı değilsiniz. Doğa sizsiniz. Yeryüzü’ne neye ihtiyacı olduğunu sormayın, yalnızca Yeryüzü’nün sizinle paylaşmak istediği rehberliğe kulak verin.

Ve İsis ayrıca eski formlardan yeni formlar yaratamayacağımızı da paylaştı. Rüya görme çalışmamızın güçlü olabilmesi için formsuzluğun alanına yolculuk yapmamız ve tüm duyularımızı kullanarak yeni formlar ve doğması için yeni düşler yaratmaya başlayabiliriz. Çalışmanızı yapın. Şamanik kültürlerde, tüm yaşam için güzel bir düş düşlemek topluluğun her bir üyesinin sorumluluğu idi. Bir rüyacı olun.  

Gün dönümünü kutladığımız bu güçlü zamanda, kendiniz, tüm yaşam ve Yeryüzü için güzel bir düş düşleyin.

Haydi, hep birlikte topluluğumuzdaki herkese sevinçli bir gün dönümü dilemek için bir araya gelelim

Topluluğumuzdan esin verici öyküler:

Aşağıda Kevin’in bize esin vermesi için paylaştığı öyküsü var:

“Almak ve vermek gündelik varoluşumun bir parçası olmasına rağmen bazen kendimi unutuyorum. Bu yüzden günüm olumsuz geçebiliyor. Günümün olumlu olması için yapmam gereken tek şey köpeğimle birlikte uzun bir koşuya çıkmak. Doğayı ve doğadaki hayvanları gözlemleyerek aydınlatıcı pek çok şey öğreniyorum. Gününüz ışıkla dolsun”

Aşağıda Sylvia’dan harika bir paylaşım var:


“Doğayı daima sevdim. Bunun nedeni belki de küçük bir kızken babamla birlikte balığa çıkmamız, ormanda ahşap bir kulübede kalmamız ve canım çektiğince gölde kürek çekmemdir. Doğa beni dengeler ve öğretmenlerimden biridir.

Geçtiğimiz iki yılda zamanımı nerede ve nasıl geçirdiğim ve inandığım şeylerin ne olduğu gibi, her şeyi gözden geçirmemi gerektiren bir dönemden geçtim. Bir noktada fotoğraf makinemi elime aldım ve doğada olduğum sırada karşıma çıkanları fotoğraflamaya başladım. Benim için bu bağlantının en saf haliydi. Ruhla bağlantı kurmak ve rüzgâr, güneş, toprağın ve suyun biçimleri şeklinde doğadaki elementleri deneyimlemek için bir fırsattı. Yalnızca ben ve ruh vardık.

Gün doğumları ve batımlarının daima değişen güzelliğini huşu içinde seyrettim. Ve kısa zaman içinde ruhun beni armağanlara boğduğu ortaya çıktı -  bulutlar nesneler ve resimler oluşturuyor, güneş ve bulutlar sıklıkla kilometrelerce uzayan ışık huzmelerinin görüntüleriyle bana armağan oluyordu. Bu bağlantı gerçekti ve ilginç olan da şuydu ki gün doğumu ya da batımı yaklaştığında gökyüzünün nasıl bir biçim alacağına dair tüm tahminlerim daima yanlıştı. Bana şimdide var olmak öğretildi ve gün doğumları ve batımlarının güzelliği ile her şeyin içindeki güzelliği takdir edişim derinleşti.

Doğa ile bu bağlantım benim en değerli spritüel uygulamam haline geldi ve adeta ruh fotoğraf lensinin yakalaması için bir ressam gibi resimler sunuyormuşçasına, fotoğraflarımın da farklı bir niteliği var.  Bu zamanlar benim için, yeni olasılıklarla dolu bir günü karşılamak ve biten günün adından ardından şükranlarımı sunma haline geldi. Doğanın ışıklarının güzelliğiyle fiziksel olarak yıkandığımı hissettiğim zamanlar oluyor. Bu sürekli derinleşen bir bağlantı ve bu dünyada bombardımanına tutulduğumuz olumsuzluktan ağır basıyor.”