28 Ekim 2012 Pazar

Dönüşüm Haberleri Kasım 2012

Dönüşüm Haberleri Kasım 2012      

Sandra Ingerman

Yaklaşık on yıl once spiritüel öğretmenim olan İsis çalışmakta olduğum tüm gruplarla bir mesajı paylaşmamı istedi. Spiritüel uyanma çağrısını alanların mesajları yok sayan kolektifle aynı şekilde hareket etmelerine gerek olmadığını söyledi. Mesaj elbette uyanıp kendimize, yeryüzüne ve tüm yaşama saygı gösteren daha bilinçli bir yaşamı sürdürmekle ilgiliydi.

Yıllarca bu mesajı Dönüşüm Haberlerinin bazı sayılarında tekrarladım. Bunun nedeni, yıllardır doğayı onurlandırmayan ve yalnızca maddi dünyaya odaklanan bir yaşam biçiminin sonucunu görüyor olmamız.

Dönüşüm Haberleri’nin Ekim sayısında bize hizmet etmeyen bir yaşam biçiminin ölümü gerçekleşirken alanı kucaklama gerekliliği konusunda yazmıştım. Yaşama karşı hareket eden diğerlerinin bu kötü davranışlarına göz yummak zorunda değiliz. Ama bilincin dönüşüme uğramakta olduğu bu zamanda alanı kucaklamak için sevgiye bir araç olmalıyız. 

Dönüşümün bu aşamasında – bu ara zamanda – atmamız gerektiğini hissettiğim bazı somut adımları bu ay sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bilinci yükseltmenin bir bölümü de yaşamınızda nelerin işe yaramadığına bakmak / gözlemek/ kabullenmektir. Dışınızdaki dünya içsel durumunuzun bir yansıması olduğundan en iyisi dünyada neler olduğu yerine kendi üzerinizde çalışmaktır.

Kendiniz için sağlık ve uyumla dolu bir yaşamı yaratmak için yaşamınızda değiştirmeniz gerektiğini hissettiğiniz şeyleri gözlemleyin ancak yargılamayın.

Zaman, yaşamınızda neyin ölmesi gerektiğini kabul etmeniz gereken bir zamandır. Sıklıkla ne yaratmamız gereken yeniye odaklanırız. Bu harikadır ama ölmekte olanı da kabullenmeli, salıverdiğimizin yasını tutmalı ve olmuş olanı onurlandırmalıyız.

Bugün süregelen kaosun bir bölümünün de ölmekte olan yaşamı kabullenmememiz ve yasını tutmamamız olduğunu düşünüyorum. Çoğumuz yalnızca yaşamlarımıza yeniyi getirmeye odaklanıyoruz.

Duygularımızın derinliğini kabullenmemiz ve hoşçakal demekte olduklarımızın yasını tutmamız gerektiğini düşünüyorum.

İnanıyorum ki, bunu yapmadığımızda evrim süreci bir düzeyde özgünlüğü kaybediyor. Zira ölmekte olana saygı göstermek ve onu onurlandırmak zorundayız.

Ölümden önce, ayrıca, şifalandırılması ve dönüştürülmesi gereken kaotik enerjiler kendilerini gösterebilirler. Yeni bir bilince geçiş yaptığımız sırada dönüşmesi gereken enerjileri şifalandırdıkça gölge de güçlenmeye devam ediyor.

Bu ay süresince yaşamınızın artık size hizmet etmeyen bir yönünü kabul ettikten sonra yaşamınızı yeniden dengeye getirmek için yapabileceğiniz  basit bir değişiklik üzerinde düşünün. Bireysel ve kolektif olarak neyin şifalanması gerektiğini yalnızca gözlemlediğimizde ortaya çıkan bir şeffaflık düzeyi mevcuttur.    

Yukarıdaki yönergeleri izlemeniz birden çok amaca hizmet eder. İlki, gerçekleşmekte olan tüm değişimlerin büyüme ve değişim sürecine ait olduklarını kabul etmemizdir. İkinci ve en önemlisi de, sürecin kendinizle yeniden bağlantı kurmanıza yardımcı oluşudur. 

Sağlıklı ve dengeli kalmamız için kendimizle yeniden bağlantı kurmanın yaşamsal önemi olduğuna inanıyorum. Yalnızca kendimizle bağlantıda olduğumuz zaman yaşamın bize getirdikleri ve yapmamız gereken günlük seçim ve kararlar için tam anlamıyla mevcut olabiliriz. Derindeki benliğimiz ve merkezimizle bağlantıda olmadığımızda olaylara bilinçsiz tepkiler veriyor olabiliriz. Yapmamız gereken şey, seçimlerimiz ve kararlarımıza bir farkındalık ve bilinç düzeyi getirmek ve körlemesine tepki vermemektir.

Yaşamın ne kadar değerli olduğu ve hem birbirimize hem de yeryüzüne saygılı olmamız gereğine karşı hala bilinçli olmayan birçok insan var. 

İnsanlar ahenksiz yaşam biçimlerini sürdürdükçe oluşan kaosu görüyoruz. Bu düzeydeki kaosla bağlantıda kalmaya gerçekten zorunlu musunuz? Enerjinizi böylesine uyumsuz ve ahenksiz enerjilerle bağlantıda tutmayı sürdürmek size nasıl hizmet ediyor?

Eğer böylesine bir uyumsuzluk düzeyini deneyimlemeye ihtiyaç duymadığınızı hissediyorsanız, sizi daha ağır alanlara çeken kordonu niyetinizle kesin. Şu anda birçoğumuz ihtiyacımız olmayan enerji alanlarında kısılı kalmış durumdayız.

Gelmiş olduğunuz bilinç düzeyini ve kim olduğunuz gerçeğini size yansıtmayan enerji alanıyla bağlarınızı kesmek için doğaya çıkıp bir seremoni yapabilirsiniz. Eski yaşam tarzıyla bağlantınızı halen içinizde bir yerde size hissettiren kordonu kesin.   

Basitçe, geçmişle ve kolektif uyumsuzluk alanıyla olan bağlantınızı temsil eden bir sopayı kırabilirsiniz.

Değişen Zamanlarda Nasıl Büyümeli adlı kitabımda da yazmış olduğum gibi, toprak, hava, ateş veya su elementleriyle bir salıverme seremonisi yapabilirsiniz. Bunu yapmak için hayal gücünüzü kullanın ve kendi ruhsal rehberliğinizi izleyin.

Bir meditasyon veya şamanik yolculuk yaparak, yardımcı ruhlarınızdan ağır kolektif alanla olan kordonu kesmek için rehberlik isteyebilir ve kordonu meditasyon veya şamanik yolculuğunuz sırasında kesebilirsiniz.

Tüm bunları yaptıktan sonra şimdi ulaşmak için çalıştığınız bilinci destekleyen uyumlu ve evrimleşmiş frekanslara kendinizi açma zamanıdır.

Ve şimdi kolektifin geri kalanı için alanı gerçekten tutabilir ve kendinizi değişimin kaosundan çıkarabilirsiniz. Şimdi koşulsuz sevgi ve ışık için gerçek bir araç olabilirsiniz. Şimdi farklı bir dalgayla seyredebilirsiniz.

Gezegende olup bitmekte olan herşeyden bir düzeyde etkilendiğimizi ve hepimizin yaşam ağının birer parçası olduğumuzu belirtmek istiyorum. Dünyanın her yerinde ekonomik, politik ve çevresel sorunlar meydana gelmekte. Dünyanın her yerinde şiddet var. Olmakta olan herşey her birimizi etkiliyor.

Şu anda bize tanrısal doğamızı yansıtan spiritüel bir yaşam tarzı sürdürmekten bahsetmek istiyorum. Çünkü başkanlık seçimleri olsun diğer dünya olayları olsun, yaşamlarımızı nasıl yaşamamız konusunda yapacağımız seçimler var.

Yapmamız gereken bir seçim var. Aynen sizlere hizmet etmeyen kolektif enerjilere sizi bağlayan kordonları kesmenizi istemiş olduğum gibi sizlere hatırlatmak isterim ki algımız gerçeğimizi yaratır. Bu, Yeryüzü için Şifa çalışmasının temel öğretisidir. 

Şimdiki ve gelecek zamanlarda algımızı nasıl değiştireceğimizi seçmek durumundayız. Dünya üzerinde varolan güzelliğe nasıl odaklanabileceğimizi öğrenmemiz gerek.Tüm zamanlarda gerçekleşmekte olan birçok bilinç düzeyi mevcut. Bizler hangi bilinç düzeyinde yaşamak istediğimizi seçmek zorundayız.

Dışımızdaki dünyada her ne olursa olsun bilinç düzeyimizi değiştirme fırsatına sahibiz. Mistikler binlerce yıldır bunu yapabilmiştir. Dramayı mı yoksa bu dünyanın güzelliğini,sevgiyi ve ışığı mı beslediğiniz bir bilinçle mi yaşamak istersiniz?

Dolunay 28 Kasım’da. Gelin kalplerimizi birleştirelim ve güzel bir dalga ile seyretme kararını vermiş olan küresel bir topluluğun parçası olmamızı kutlayalım. Gelin yeryüzü ve tüm yaşam için hep birlikte davul çalmak için zaman ayıralım.

Yeryüzünü dolanan ve derinliklerine ulaşan güzel ışık ağımızı örmeye ve güçlendirmeye yarayan spiritüel uygulamalarımızı sürdürelim.  

Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başlamış olanlar dolunay seremonimizin detaylarını "İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyarak öğrenebilirler.

Küçük adımlar atın ve tutku ve anlam dolu bir yaşamı yaşamanız için size öncülük edecek değişiklikler yapın. Yaşamın anlamı budur.

Bir sabah bir bilişle uyandım. Ve bu, önümüzdeki günlerde kafa yormak için iyi bir konu. Ya hiçbirşeyi yaratmıyorsak? Ya herşey burada hazır bulunuyorsa ve biz yalnızca içinde yaşamak istediğimiz dünyaya uyanarak ona bir adım atıyorsak?

Bu konu, Yeryüzü için Şifa çalışmasının temel öğretilerinden biri olan algımızın gerçeğimizi yarattığı öğretisine dayanır. Ya yalnızca algımızı değiştirmemiz ve düşlemekte olduğumuz düşün halihazırda zaten burada olduğuna uyanmamız gerekiyorsa?

Böylece yalnızca gözlemci olmak yerine düşün içinden yaşayabiliriz. Düşün içinden yaşamak yeni bir yaşamı düşlemek için önemli bir anahtardır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder