21 Ağustos 2016 Pazar

ŞAMANİK YOLCULUK NEDİR?

Simin Işık Uysal 

Öncelikle şamanik yolculuğun, şamanizmde uygulanan en yaygın seremonilerden biri olduğunu söyleyerek başlayalım.  Şamanik yolculuğun amacı uygun alanı yaratarak, bilgi, rehberlik ve şifaya ulaşmak için gizli dünyalardaki yardımcı ruhlarla bağlantıya geçmektir. Şamanik yolculuk yapmayı öğrenmek, bize karşı sonsuz sevgi ve şefkat duyan bu güçlerin bize ulaşmaları için zihnimizi sessizleştirerek alan yaratmanın bir yoludur. Böylelikle, farkındalığımız bu mesaj ve ilhamları almaya  odaklanabilir. Şamanizm gibi şamanik yolculuk da dünya üzerindeki pek çok kültürde bulunur. Bu da, şamanik yolculuğa ilişkin pek çok farklı anlayış ve yaklaşım bulunduğu anlamına gelir. Şamanik yolculuğa karşı pek çok farklı anlayış ve yaklaşım bulunsa da hepsinin ortak bir paydası vardır.  Hepsi de bu seremoniyi, bilinç durumunu değiştirerek, olağan dışı gerçekliğe yolculuk yapıp, şifa ve rehberlik için yardımcı ruhlarla bağlantıya geçmek için kullanır. Şamanik yolculuk, rasyonel  bilişimizin, zaman mekan anlayışımızın ötesindeki dünyaya bir geçiş kapısıdır. Ayrıca içgörü, ruhsal rehberlik ve şifa kaynaklarımıza doğrudan ulaşmamızı sağladığı için kişisel olarak bütünlenmemize ve güçlenmemize yardımcı olur.  Herşeyin canlı ve bir ruha sahip olduğu anlayışından hareketle, herşeyin içinde yaşayan ruhla bağlantı kurmamız için de bir yoldur. Enerjimizi yaşamlarımızda denge ve uyum yaratmak için kullanmamıza ve gerçek yaratıcı potansiyelimizi farketmemize  yardım eder.  Doğayla, doğanın döngü ve ritmleriyle bağlantımızı farketmemizi ve bu bağlantıyı yeniden geliştirmemizi sağlar.

Şamanik yolculuk deneyime dayanan bir tekniktir. Bu yüzden herkesin yolculuğu da kendine özgü ve son derece kişisel bir deneyimdir. Böyle olduğu için de, şamanik yolculuk ne açıklama ne de tartışma ile tamamen anlaşılabilir. Onu ilk elden deneyimlemeniz, keşfetmeniz ve kendi uygulamanızı geliştirmeniz gerekir.

Kısacası, şamanik yolculuğu öğrenmenin en iyi yolu uygulamaktır. En iyi öğretmeniniz ise deneyimdir. Kendi ruhunuzun şamanı olmayı gerçekten istiyorsanız, düzenli bir  yolculuk uygulaması geliştirmenizi öneririm.  Böylece içiniz ve dışınızdaki dünyaların genişlediğini görebilirsiniz.  

Şamanik yolculuk teknikleri sizi, bedeninizi gevşetmeye ve zihninizi sessizleştirmeye teşvik eder. Burada detaylı olarak anlatılan şamanik yolculuk sürecinin her bölümü, hazırlık aşaması da dahil, önemlidir.

Şamanik yolculukta, en az yaşadığımız bu dünya kadar gerçek bir dünyaya girersiniz. Ruhsal rehber ve öğretmenlerin dünyası tamamen gerçektir ve orada misafir olduğumuzu sürekli hatırlamamız önemlidir. Saygılı olmak ve teşekkür etmek önemlidir çünkü tüm yaşamı onurlandırmak  ve saygı göstermek şamanizmin özüdür. 

Son olarak, şamanik yolculuk becerilerinizin zaman içinde gelişeceğini anlamanız önemli. Yeni bir dili öğrenmek, bir müzik aleti çalmak ya da yoga yapmak gibi şamanik yolculuk da emek ister.
* "Karanlıkta Görenler" den yayıncının izni ile yayınlanmıştır. Hiçbir biçimde kopya edilemez.

ŞAMANİK YOLCULUK BAŞLANGIÇ EĞİTİMİ YER VE TARİHLER

Şamanik Yolculuk Başlangıç Eğitimi tarih ve yerleri aşağıda. Eğitimin ayrıntıları için bu adrese bakabilirsiniz: http://www.samanizmveruyalar.com/350amanik-yolculuk-ba351lang305ccedil-e287itimi.html


24-25 Eylül 2016 - İstanbul Kayıt ve bigi için: Hariom Yoga Merkezi, (216) 414 69 86
info@yogahariom.com
Rüştiye sok., Rüştiye Çıkmazı, Şafak Apt., Kızıltoprak, Kadıköy
15-16 Ekim 2016 - İstanbul

Kayıt ve bilgi için: Om Yoga Merkezi, (212) 322 28 19omyogamerkezi@gmail.com
Mısırlıbahçe Sok. 55A Beşiktaş


5-6 Kasım 2016 - Ankara
ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik
Kayıt ve bilgi için bana yazabilirsiniz:
siminuysal@gmail.com

ŞAMANİK BİLİNÇ DURUMUNA NASIL ULAŞILIR?

 
Simin Işık Uysal

Şamanik yolculuk yapmak için ilk olarak bilinç durumunuzu değiştirmeniz gerekir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Yerli şamanik toplumlar, yakın çevrelerinde kolayca bulunan ne varsa onu kullanırlar. Yani çölde yaşayan bir topluluk ile cangılda yaşayan bir topluluk durumlarını değiştirmek için farklı araçlar kullanır. Kabile toplumlarında şamanlar bilinç durumlarını değiştirmek için pek çok teknikten faydalanırlar. Nefes kontrolü, oruç tutmak, uykusuz kalma, vizyon arayışları, dans etmek, şarkı söylemek ve bazı kültürlerde çevrelerinde bulunan psikotropik bitkileri tüketmek bunlar arasındadır. Diğer yandan, pek çok kültürde şamanın bilinç durumunu değiştirmek için yaygın olarak bir vurmalı çalgı, özellikle de davul kullanılır. Kullanılan diğer çalgılara örnek olarak, Avustralya’da didgeridooları, birbirine vurularak kullanılan çubukları, çıngırakları, kaynana zırıltısını, Orta Asya Bön Po şamanlarınca kullanılan zilleri de verebiliriz.

Orta Asya halklarında, şamanın yolculukları için kullandığı temel araç davuldur. Davulun Şamanizm kültüründe yadsınamayacak bir yeri vardır. Buryatların, günümüzde halen kullanılan şaman davulunun nasıl oluştuğu hakkında muhteşem bir öyküsü vardır... Şimdi sizinle o öyküyü paylaşmak istiyorum...

İlk Buryat şamanı çok becerikli ve gözüpektir. Zengin fakat çocuğu olmayan bir aile şamana başvurur. Şaman da, ailenin çocuk sahibi olması için Tanrı ya da ruhlara başvurmaktansa, çocuğu kendisi yaratır.  Göktanrı, bir gün kanatlı habercilerini, neler olup bittiğini öğrenmeleri için aşağıya, dünyaya yollar. Haberciler, çok güzel bir erkek çocuğun doğmuş olması dışında verecek bir haberleri olmadığını söylerler. Göktanrı, böylece ilk şamanın tanrılardan çekinmeden bir çocuk yarattığını anlar. Bunun üzerine çocuğun canını alıp getirmeleri için habercilerini yeniden aşağı yollar.  Haberciler, çocuğun canını alır ve Tanrı’ya götürürler. Tanrı,  canı alır, bir sineğe dönüştürür ve bir şişeye koyarak ağzını da başparmağı ile kapatır.  Hasta yatan çocuğun ailesi şamana başvurur. “At” olarak adlandırdığı davulu ile şaman, çocuğun kaybolmuş canını bulmak için Aşağı ve Orta Dünyalarda dolaşır. Aradığını buralarda bulamayınca, bu sefer daha önce gitmediği kadar uzağa, Yukarı Dünyalara gider. Orada Tanrı’yı elinde içinde çocuğun canının olduğu şişeyle görür. Tanrı’ya canı geri vermesi için yakarır ama alamaz. En gözüpek şamanın bile pes edeceği bu durumda bile geri dönmeyi, başladığı işi yarım bırakmayı kabullenmez.  Kendisini bir eşekarısına dönüştürür ve Tanrı’yı alnından sokar. Acı ve şaşkınlık içindeki Tanrı, elini alnına götürmek için şişeyi bıraktığı anda şaman çocuğun canını şişeden kapar ve dört nala köyüne geri giderek çocuğun canını bedenine yerleştirir. Çok sinirlenen Tanrı, şamana bir yıldırım gönderir. Yıldırım davula isabet eder ve onu ikiye ayırır. Bugün bildiğimiz şaman davulu işte o günden kalmadır.

Şamanik yolculuk ritmi müzik değildir. Saniyede dört ila yedi sabit vuruşla çalınan monoton bir ritmdir. Bu vuruşlar zihinsel konuşmayı sessizleştirerek bize, konsantrasyonu sağlamaya yardımcı olan bir odaklanma sağlarlar.

Araştırmacılar bunu beyin dalgalarımızın sese verdiği tepki olarak açıklar. Uyuduğumuz sırada, rüya görürken beynimiz delta durumundadır ve saniyede 1 ila 3 hertz arasında sinir sinyali ateşler. Uyanık fakat dinlenir durumdayken ise Alfa durumuna geçer ve sinir sinyalleri de saniyede 8 ila 13 Hertz arasındadır. Gündelik hayatlarımızda işlerimizi yaptığımız, konsantre olarak çalıştığımız zamanlarda ise Beta durumundayızdır ve beynimiz de 13 ila 20 Hertz arasında sinir sinyali ateşlemektedir. Gün içerisinde beynimizin sol yarısı, temel olarak beta dalgalarında işlev görürken, duygusal ve sezgisel işlevlerimizin merkezi olan sağ yarısı alfa durumundadır. Gün içerisinde, çalışma ve dinlenme zamanlarında genel olarak beynimizin bu iki yarısında gider geliriz.

Alfa ile beta durumu arasında ise, beynin 4 ile 7 Hertz arasında sinyal ateşlediği teta durumu bulunur ki bu durum uyku ile uyanıklık arasındaki rüya  benzeri imajlarla ilişkilidir. Teoriye göre, şamanik davul ritmi sırasında beyin dalgalarımız ritime uyarak bizi, bazılarının “sonik sürüş” adını verdiği teta durumuna sokar. Burası imajların aktığı alandır.İşte tam da burası, görünen ve görünmeyen dünyalar arasındaki gizemli bölgedir.
Şamanik yolculuk için davul ritminden faydalanmak son derece pratik ve işe yarayan bir yol. Atölye çalışmaları sırasında, daha önce hiç şamanik yolculuk deneyimi olmayan katılımcıların, davul ritmi yardımıyla yapılan daha ilk yolculuktan bile yararlı sonuçlar alarak döndüklerini görüyorum. Şamanik yolculuk yapmak, rüya görmek ya da hayal kurmak gibi doğal bir şey ve herkes yolculuk yapabilir. Başarılı yolculuklar yapmanın anahtarı ise gevşemek, hayal gücünü kullanmak, niyete odaklanmak, konsantrasyon, aşırı kontrol isteğinden ve beklentilerden vazgeçerek deneyime teslim olabilmektir. 


"Karanlıkta Görenler" kitabından yayıncının izni ile yayınlanmıştır. Hiçbir şekilde kopya edilemez.

17 Mayıs 2016 Salı

Yaşamın Anlamı Rüyalardan Seslenebilir - Dostoyevski'den bir Öykü


Simin Uysal
Dostoyevski’nin, daha doğrusu “Tuhaf Bir Adamın Rüyası” öyküsündeki kahramanının,  yaşamının anlamını bir rüyasında keşfettiğini bilir misiniz?

Öyküdeki kahramanımız, insanların tuhaf buldukları ve alay ettikleri bir adamdır. Kendisi de doğduğundan beri tuhaf olduğuna inanmıştır zira herkes her zaman onunla alay etmektedir.

Bunaltı içinde ve artık hiçbir şeyi umursamadığını düşündüğü bir 1877 yılının Kasım gecesini anlatır bize öyküde. Karanlık bir gecede, bundan daha iç karartan bir gece olamayacağını düşünerek St. Petersburg’un caddelerinde yağmur altında evine doğru yürürken başını kaldırıp gökyüzüne bakar. Yukarılarda korkunç bir karanlık görür ama bulutların arasındaki kapkara lekeler arasında ansızın küçük bir yıldızı fark eder.  Gözünü ayırmadan ona bakmaya başlar. Bu yıldızın ona iki ay önce aldığı bir tabancayla kendini öldürme kararını kesinleştirdiğini düşünür. Tam o anda, üzerinde bir elbiseden başka birşey olmayan, yağmurdan sırılsıklam olmuş bir kız çocuğu kahramanımızın koluna yapışır. Onu çekiştirerek annesine yardım etmesi için yalvarmaya başlar.  Kahramanımız kıza, bir polis bulup ondan yardım istemesini söyleyerek yanından kovar ve ev sahibinin odalarını ayrı ayrı kiraya vermiş olduğu dairedeki küçük ve fakir odasına gider.

Koltuğuna gömülmüş yaşamına son vermeyi ve hiçbir şeyin önemi olmadığını düşünürken, yanından kovmuş olduğu küçük kızı umursamadan edemediğini fark eder. Bu onu çok şaşırtır ve kendine pek çok konuda sorular sormasına neden olur.  Pek çok şeyi düşündüğü ve dairesini paylaştığı diğer kiracıların gürültülerini dinlediği sırada koltuğunda uykuya dalar.

Dostoyevski, ona “yepyeni, büyük, bambaşka ve güçlü bir hayat bağışlayan” rüyasını  anlatmadan önce bize rüyaları yönlendirenin akıl ya da mantık değil ama KALP olduğunu söyler. Pek çok kişinin, bunun “yalnızca bir rüya” olduğunu söyleyerek kendisine takılacağının farkındadır ama rüya olsun ya da olmasın, bizi gerçeğimize ulaştırdıktan sonra neyin değişeceğini sorar. Rüyasında gerçeği görüp tanıdıktan sonra, kişinin uyanık ya da uykuda olmasının bir şeyi değiştirmeyeceğini söyler.

Rüyaya gelelim.

Kahramanımız, rüyasında tabancasını kalbine dayar ve tetiği çeker. Hiç acı duymaz ama çevresi bir anda zifiri bir karanlığa gömülür. Çevresinde toplanan insanların koşuşturmalarını, bir tabutta götürülüşünü ve gömüldüğünü deneyimler. Mezarında yatmış gözüne düşen yağmur damlalarına katlanmaya çalışırken, mezarı aniden açılır ve insan biçimli rehberi eşliğinde gökyüzüne doğru sanki uzaydaymış gibi seyahat etmeye başlarlar. Kahramanımız nereye gittiklerini bilmez. Korku ve merak karışımı duygularla doludur. Nereye gittiklerini, Güneş’in ve Dünya’nın nerede olduklarını sorduğunda rehberi ona karanlıkta parlayan bir yıldızı gösterir. İçinde terkettiği dünyaya ait bastıramadığı bir sevgi ve terslediği küçük kızın hayali ile gezegene yaklaşırlar.

Vardığı yer pırıl pırıl bir deniz, nefis kokulu çiçekler, sürülerle uçan kuşlar ve mutlu insanların yaşadığı sevgi dolu bir dünyadır. Her yerin cennet olduğu bir dünya.

Bu insanlar bizdeki bilimden uzaktır fakat bilgileri bizimkinden daha derin ve yücedir. Kahramanımız, onların bilimlerinin bizim dünyamıza göre bambaşka inançlarla beslendiğini ve hayata bakış açılarının da bizimkinden tümüyle farklı olduğunu gözler. Hayatlarının dopdolu olduğunu görür. Bizim başkalarına nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmek için hayatın ne olduğunu açıklamaya çabamızın aksine onların buna yeltenmeden dopdolu ve bilgece yaşadıklarını fark eder.Hayatı incelemek, onu yaşamak değildir onlar için.    

Tapınakları yoktur ama evrenle canlı ve kesintisiz bir bütünleşme içindedirler. Doğayı, dünyayı, denizleri, ormanları onurlandıran bu insanlar birbirleriyle ilgili sade, yürekten gelen sevgi dolu şarkılar yapıp söyleyen ve ömürlerini birbirleri ve diğer herşeyi sevmekle geçiren insanlardır. Kahramanımız, bu halkın kullandığı sözcükleri anlamasına rağmen anlattıkları şeyi anlayamaz. Fakat aklının ulaşamadıı şeyin kalbinin giderek daha çok anladığını hisseder.

Kahramanımız, onların ağaçlara besledikleri sevginin düzeyini de anlayamadığını söyler. Bu insanlar, uyum içinde yaşadıkları ağaçlar, bitkiler, hayvanlar kısacası tüm doğanın dilini öğrenmişlerdir. Gökteki yıldızlarla da canlı bir iletişim içindedirler. Ölüm vardır ama hastalık yoktur burada. Kahramanımız, bu insanların ölüleriyle öldükten sonra bile iletişim içinde olduklarını, birlikteliklerinin ölümle kesilmediğini anlatır. Burada gördüğü her şey öylesine uyum içinde, sihirli, güzel ve gerçektir ki, her şeyin içini dolduran bu ışığı, güzelliği ve sevinci anlatmak için yeterli sözcükleri bulamaz. 

Kahramanımız, orada geçirdiği zaman içinde bu halka bir biçimde kendi mikrobunu bulaştırdığını ve onları yalanla tanıştırdığını anlatır. Bunu karşıt gruplaşmalar, sitemler izler. Ayıp artık erdem sayılır olmuştur. Hayvanlara da eziyet etmeye başlarlar. Hayvanlar da bunun üzerine onlardan uzaklaşıp ormana çekilir ve onlara düşman olurlar. İşler gitgide daha da kötüleşir. Ayrılık, kopma, kişilik, senin benim kavgaları başlar. Ayrı diller konuşmaya başlarlar. Acıyı tadar ve bu tada bayılırlar. Hatta acı çekmek için yanıp tutuşurlar. Gerçeğe ulaşmanın tek yolunun bu olduğunu söylemeye başlarlar. Kalplerini unutmuşlardır artık. Herkes en çok kendisini sever olmuştur.

Bu olanlar kahramanımızı derin bir kedere ve suçluluk duygusuna sürükler. Onlara bu “mikropları” kendisinin bulaştırdığını söylemeye başlar. Kendisini onlar için gönüllü olarak feda etmek ister. Onlarsa sadece alay eder ve susmazsa onu tımarhaneye kapatacaklarını söylerler. Kahramanımızın içine derin bir hüzün çöker ve üzüntüden ölmekte olduğunu hissederken uyanır.

Uyandığında tüm varlığını saran bir heyecan içindedir. “Büyük gerçeğini” bulmuş olmanın heyecanıdır bu. Rüyasında insanların dünyada yaşamayı sürdürerek iyi ve mutlu olabileceği gerçeğine uyanmıştır.  Ve bu gerçeği insanlara anlatmaya karar verir. Çünkü onu aklıyla bulmamış, derinden deneyimlemiştir. Tüm canlılığıyla bir daha çıkmamak üzere içine yerleşmiştir bu gerçek. Artık yaşamının amacının bu gerçekle yaşamak ve onu diğerlerine anlatmak olduğunu bilmektedir.

Onunla alay edenleri etmeyenlerden daha çok sevmektedir artık. Ve alayla ona “bu gördüğün yalnızca bir rüyaydı” diyenlere de şöyle cevap verir: “Rüya mı? Rüya denen şey nedir? Aslında hayatımız bir rüya değil mi?” der. “Varsın hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir şey olsun bu, cennet olmayacak olsun ama ben anlatmayı gene de sürdüreceğim” diye devam eder. Önemli olanın ne olduğunu artık çok iyi bilmektedir: “Kendini sevdiğin gibi başkalarını da sevmen”. Bundan başka şeye gerek yoktur, "doğru yolu hemen bulursun".

Kahramanımız yerinden kalkar, gidip o küçük kızı bulur. Dostoyevski, bu öyküyü şu sözlerle bitirir: “Yolumda yürüyeceğim! Yürüyeceğim!”.

19 Ocak 2016 Salı

Dönüşüm Haberleri Ocak 2016

Sandra Ingerman
                  

Yeni yıla girerken çemberimizdeki herkese hayırdualarımızı göndermek için haydi kalplerimizi birleştirelim. 

 
Bir yolculuğum sırasında gördüğüm, hep birlikte bir sahilde durup engin sulara baktığımızdı. Yeni diyarlar keşfetmek için yeni bir maceranın başlangıcında olan eski insan gruplarıyla bağlantımızı hissettim.  Suyun temiz ve sakin olduğunu gördüm. Yine de kıyıya vuran ufak dalgaların dinginlik veren seslerini duyabiliyordum.  Topluluğumuzu sahilde beraberce gördüğümde, karşımızdaki yeni bilinmeze doğru derin bir inanç hissederek ve birlikte olduğumuzda hem sakin hem de dalgalı sularda seyrederken güçlü olacağımızı bilerek bakıyordum. Hep birlikte gün doğumunu seyrederken gökyüzünün açık olduğunu ve  gün doğumunun kırmızılığını gördüm. 

 
2015’I sonlandırmak için, Dönüşüm Haberleri Aralık sayısında,görünmeyen alemlerde seremoni çalışmamızda biraraya geleceğimiz kutsal alan yaratmaya başladık. Umarım bu alanı ziyaret ediyor ve yardımcı ruhlar ve bu yerin ruhunu onurlandırmak için armağan ve sunular bırakıyorsunuzdur.

 
Ayrıca, önerilerde bulunduğum “Seremoni Çalışmasına Hazırlık” başlıklı bir yazı yazarak okumanız için siteye yükledim.

 Görünmeyen alemlerde kısa bir seremoni ile devam etmeden önce, kutsal alanda ve evinizde oluşturduğunuz sunakta biraz çalışma yaparak başlamak istiyorum.

 
Su doldurabileceğiniz özel bir kap ya da bardak bulun. Buna su doldurarak sunağınıza yerleştirin. Farkındalığınızı bu kutsal su  ile dolu bardakta tutarken, onu birkaç gün sunağınızda bırakın. Evde bulunduğunuz sırada ve evdeki işlerinizi yaparken, sunaktaki suyu sevgi ve ışıkla besleyecek spritüel uygulamalarınıza odaklandığınızdan emin olun.

 
Suyun birkaç gün sevgi enerjisiyle dolmasına izin verdikten sonar, yine hazırlık çalışmanızı yapın. Daha sonar suyunuzu alın ve ilahi ışık ve sevgiye transfigure olarak onunla oturun.

 
Bu çalışmayı hepimizin aynı gün yapması gerekmiyor çünkü şamanik çalışmaları zaman kavramının dışında yaparız.

 
Bu suyun ışık saçtığını gördüğünüzde, onunla dışarı çıkın ve doğada sizin için özel olan bir yere gidin. Eğer bir su kütlesinin yakınında yaşıyorsanız, kutsal kabınızdaki suyun bir u kütlesini sevgi ve ışıkla doldurmasını sağlayabilirsiniz. Toprağı da ışıkla doldurduğunuz bu suyla besleyebilirsiniz. Yeni yılı karşılama niyetiyle hayırduası seremonisi için yaktığınız ateşe bile sunabilirsiniz.  Transfigüre ve kutsal suyu elementlerle paylaşarak tüm yaşamı kutsamış olursunuz.

 

Sunağınızda sürekli bir bardak su bulundurmak iyi bir fikirdir. Çünkü su bize ruhumuzun doğasını yansıtır. Ve sunağımızda su bulundurmak bize dünyayla güzelliği paylaşma isteğimizi hatırlatır.  

 

Suyunuzu dışarı çıkarmadan önce ya da sonra kutsama için görünmez alemdeki çemberimize katılın. Gözlerinizi kapayın ve görünmez alemlere yolculuk yapmaya başlayın. Yolculuk ya da meditasyonu yaptığınız odadan çıkan yolu yürüyün. Geçen ay gibi, kendinizi yüksek, güzel, güçlü ve sağlıklı ağaçlarla çevrili bir yolda yürürken bulabilirsiniz.  Bastığınız toprak ince ve koyu renkli ve zengin bir toprağa basıyorsunuz. Adımlarınızın toprakta bıraktığı izleri hissedebiliyorsunuz. Yürürken doğadaki seslerin güzelliğini dinliyor ve çevrenizdeki ağaçlar, bitkiler ve bize yaşam veren havanın paylaştığı muhteşem kokuları içinize çekiyorsunuz.  Çevrede yetişen otlar var mı? Bu yerde başka hangi doğa varlıkları var? Havanın tadını bile deneyimleyebilirsiniz.  Bu yerde bir su kütlesi olup olmadığını ve suyun sesini duyup duyamadığınızı fark edin. Batmakta olan güneşin gücünü ve üzerinizde güzel ışıklarıyla parlamaya başlayan ay ve yıldızları hissedin.

 
Yürürken kalp atışınızı hissedin ve duygularınızı fark edin. Kalplerimizi birbirimize açmak için zaman ayırdık. Diğerlerine ve Yeryüzü’ne hizmet etmek için mümkün olan her şeyi yapan benzer ruhlardan oluşan ailenizle bağlantınızı hissedin. Benzer ruhlardan oluşan bir aileyle bağlantınız size nasıl hissettiriyor? Ve hep birlikte seremoni çalışmamızı yaparken her birimize ve çalışmamızda bizimle olan yardımcı ruhlara olan sevgi, şükran ve  saygınızı nasıl ifade etmek istersiniz?

 
Yürürken büyük bir açıklığa varıyorsunuz. Bu açıklıkta size çevreleyenleri görmek, hissetmek, duymak, koku ve tatlarını almak için hayal gücünüzü kullanın. Yolculuk/meditasyon/hayalinizi uzaktan bir filmmişçesine seyretmek yerine bütünüyle bu açıklığa adım atın. Şimdi burada olun. Çalışmayı sürdürdüğünüz ve şimdi çemberimizin de parçası olan tüm yardımcı ruhlara teşekkürlerinizi sunun.

 
Açıklığa girerken bir koruyucu ruh tarafından karşılanacak ve spiritüel düzeyde arındırılacaksınız. Bu şefkatli ruh size tütsü ya da tüy ile arındırabilir, şarkı söyleyebilir ya da saçınıza dokunabilir veya kulağınıza bir mesaj fısıldayabilir. Açık olun ve bilin ki bunlar size sıradan düşünce ve endişelerinizin yüklerinden kurtarmak için yardımcı olmak isteyen yardımcı ruhlar.

Arındırıldıktan sonra açıklığa girin ve geçen ay yarattığımız sunağı ziyaret edin.

 Sunağın çevresinde duralım ve birbirimizi ve bu kutsal alanı onurlandırmak için davul çalıp şarkı söyleyelim. Sunakta çemberimizin sevgi ve ışığıyla dolu kutsal suların olduğu bardakları fark edin.

Haydi birbirimiz ve tüm yaşam için kadeh kaldırırken herkese mutlu bir yeni yıl dileyelim. Suyu yavaşça yudumlayın ve güç, sevgi ve ışıkla dolduğunuzu ve yeni yılın sunduklarını keşfetmek için dört gözle beklerken enerjiyi tüm hücrelerinize çektiğinizi hissedin.

Grubumuza, geçen ay yaktığımız ve güçlü bir şekilde yanmayı sürdüren kutsal ateşe hoşçakal deyin. Ateş, dönüştürmeye ihtiyacımız olan inanç ve yaralarımızı kendisine bırakmak için ziyaret edebilmemiz için sürekli bu kutsal alanda olacak.  Ya da evrenin sevgi dolu kollarına taşıyacağını bilerek hayal ve hayırdualarımızı da ateşe getirebiliriz.  Tüm elementlere ve yardımcı ruhlara teşekkür edin ve veda edin. Yardımcı ruhlara çalışmamızın şimdilik sonlandığını söyleyin.  

 
Bu yere ulaşmak için yürüdüğünüz yolu izleyerek içinde bulunduğunuz odaya dönün. 

 Gözlerinizi açın ve Yeryüzü’ne derinden köklendiğinizi hissedin ve birkaç topraklandırıcı derin nefes alın. Çemberimizin ışıltısı ve hayırdualarıyla dopdolu biçimde döndünüz.

 
Dolunay 24 Ocak’ta. Her dolunayda Yeryüzü’nü çevreleyen güzel ve ışıltılı bir ışık ağı örmeyi sürdürmek istiyoruz. Hazırlık çalışmanızı yapın ve transfigure biçimde çemberimize katılın ve ışığımızın akması ve parlamasına izin verin. Gökkuşağının renklerinin muhteşem gezegenimizi aydınlattığını ve tüm yaşamı kutsadığını hayal edin.

 
Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak”başlıklı yazıyı okuyunuz.

 
Gerçek şamanlar güçlüklerden asla kaçınmazlar. Bu Yeni Yılı önümüzdeki değişimlere bütünüyle katılacağımızı bilerek karşılayalım.  Çalışmamızda güçlü bir biçimde yer almalıyız. Eylemde bulunmalı ve birbirimizle sevgi ve birlik içinde olmalıyız.  Topluluk olarak sular dingin olduğunda dinlenir ve kutlama yapar ve fırtınalı sularda da birlikte sıkı çalışırız.  

                                                                                      

Mutlu Yıllar!

 



Copyright 2015 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Dönüşüm Haberleri Aralık 2015

Sandra Ingerman       

 

Zaman doğrusal olmamasına rağmen, hepimizin içinden yıl sonunda geçmiş yıl içinde neler olduğunu derinlemesine düşünmesi doğaldır. Gerçekte yıl bitmez. Fakat mevsimlerin değişmesi gibi yaşamın yeni bir zamanına atım atarız. 

 
Gezegende 2015’te pek çok şey meydana geldi.  Ve hepimizin gezegende şu anda olanlar ve gelecek konusunda endişeli olduğunu biliyorum. Ve hepimizin kendimizi derin biçimde hizmet etmeye adamasının nedeni de bu. Terörizm ve iklimsel değişimler artıyor. Kasım ayında Paris’te gerçekleşen gibi terörist faaliyetler insanların yaşamın ne denli değerli olduğunu unuttuğunu gösteriyor. Ve terörizm tüm dünyanın her yerinde artmaya devam ediyor ama trajik öykülerin bazıları medyada yer bulamıyor. Yaşama gösterilmeyen saygı yüzünden hepimizin nasıl kalp kırıklığı hissettiğini biliyorum. Ve bazen korku ve ümitsizlğe kapılmak da kolay. Buna rağmen, böyle zamanlarda spritüel çalışmamıza odaklı kalmamız ve herkes için alanı tutmamız kritik önemde. Dışsal değişimlerin meydana gelmeden önce görünmeyen dünyada şekillendirilmesi gerekir. 

 
Bu yıl 31 Ekim’de şamanik yolculuk yapmayı öğrenmemin 35. Yılını kutladım. Çocukluğumdan beri ışıklı ruhlarla çalışıyor olsam da koruyucu ruhum ve diğer yardımcı ruhlarımla aldığım ilk şamanik eğitimimde tanıştım. Yaşamımda ruhun yolunda ilerlerken bana ışık tutan onlar oldu. 

 
Ve bu yıl Dönüşüm Haberlerini yazdığım 16. Yıl. Pek çok yazımda paylaşmış olduğum gibi, tarot ile çalışmak bana yetişkin yaşamım boyunca beni destekleyen bir spritüel harita sağladı. Tarottta 16 sayısıyla ilişkili olan kart Kule’dir. Ve bu da parçalanmanın kartıdır. Yeni formların oluşabilmesi için eski yapıların parçalandığı zamanı işaret eder.  

 
Kişisel yaşamımda Ölüm/Yeniden Doğuş yılındayım. Ve kim olduğuma dair eski öyküyü bırakmak ve yaşamım yeni bir döngüye girdiğinden yeni kimliğimi bulmaya davet edildim.

 
Yardımcı ruhlarıma ve Yeryüzü için Şifa (Medicine for the Earth) ve Işıkla Yürümek (Walking in Light: The Everyday Empowerment of Shamanic Life) kitaplarımda yazdıklarıma şükran duyuyorum. Çünkü yazdıklarımın hepsi içimde ve dışımdaki daha önce seyahat etmediğim yerlerde seyahat ederken sürekli yol haritam oldular.   

Ve bu iki kitapta yazdıklarım son 16 yıldır yazdığım Dönüşüm Haberlerinin konusuydu. Şimdilik bu yılın Dönüşüm Haberlerinin formatının bir  döngüsünü tamamladığını hissediyorum. Çünkü  yaşadığımız eski düşten nasıl uyanacağımız ve yeni düşe nasıl adım atacağımıza dair sizinle paylaşmam için bana rehberlik edilen tüm araçları size verdim. Ve şimdi yıllar boyunca sizinle paylaşmış olduklarımı almak, çalışmayı kendinizden bir parça haline getirmek ve onu yaşamak size düşüyor.

Çünkü aslına bakarsanız insanlar olarak doğa kanunlarını çiğnedik. Fakat bunu tersine çevirme olanağımız da var. Milyarca yaşında bir gezegende yaşıyoruz. Ve Yeryüzü kendisini insanların vermiş olduğu zarardan nasıl iyileştireceğini biliyor. 

 
Ama insanlar bütün bu zarardan kendilerini iyileştirebillir mi? Bunu yapabileceğimize inanıyorum. Fakat bu dünyada nasıl yaşadığımızı belirleyen derin kolektif düşten uyanmamız şart. Ve şimdilik bu düşten uyanmamız ile ilgili olarak paylaşabileceğim herşeyi paylaşmış olduğumu hissediyorum. Elbette yeni içgörülere sahip oldukça bunları sizinle paylaşacağım. Fakat benim için aynı materyali tekrar etmeyi bırakmanın zamanı geldi. 

Aylık yazıları yazmayı bırakmanın zamanı gelip gelmediği üzerine düşündüm ve spritüel çalışmanıza odaklanmanız için ilham veren bir ses olmayı istediğim için devam etmeye karar verdim. Dönüşüm Haberlerinin formatını değiştirmek üzerine çalışmayı ise istiyorum. Çünkü, dediğim gibi, size çalışmanız için pek çok araç verdim. Şimdi bu araçları nasıl kullanacağınızı sizin seçmeniz gerekiyor. 

Dönüşüm Haberlerinin yeni okuyucuları için, 2000 yılından bu yana yazmış olduğum tüm yazılar arşivlenmiş durumda. Bir yılın üzerine tıklayabilir ve gözlerinizi kapayarak bir ayın üzerine tıklayabilirsiniz. Ve bilgi alma okumaları gibi, seçtiğiniz bu ayın yazısı size o anda ihtiyacınız olan desteği ve araçları sağlayabilir. Yıllar boyunca paylaşmış olduğum zengin bilgiler mevcut. 

 
İçsel dünyam radikal biçimde değişmeye devam etmeye ve ben de yeni toprağı olan yeni bir bahçeye yeni tohumlar ekerken, aylık sütunun ne yöne doğru gelişeceğini söyleyemiyorum. 

 
Fakat şimdilik hayalim Dönüşüm Haberlerini küresel bir topluluk olarak yapacağımız seremonilere yönelik biçimde değiştirmek. Çünkü kişisel çalışmanıza hep birlikte seremoniler gerçekleştiren bir topluluğun parçası olmayı eklediğinizde, içsel ve dışsal değişim gerçekleşir.  Siz seremoni ile değişirken kolektif alanın enerjisi de değişir. 

Her ay ya da üç ayda bir, bir seremoni yazmayı umut ediyorum.  Her ay yazmayı sürdüreceğim fakat belki de yazılarımı kısaltacağım. Yazmayı ve sizlerle iletişim kurmayı seviyorum. Hep birlikte yaratmış olduğumuz sanal topluluğun gerçekliğini hissediyorum!

 
Seremonileri taze tutmak istiyorum. Anlayabileceğiniz gibi, hayat benim için büyük ölçüde değişiyor ve yaşadığım dönüşüm öylesine derinlerde süren bir çalışma ki yalnızca anda kalabilir, olana ve içimden geleni paylaşmaya teslim olabilirim.   

 
Söyleyebileceğim tek şey bunun hepimiz için bir uyanış zamanı olduğu. Ve eski düş ve öykülerimizi tümüyle bırakmadan yeni bir düşe uyanmamız mümkün değil. Kendi yaşamımdaki öykülerimin geçmişte kim olduğum ile ilgili olduklarını biliyorum. Renkli ve çılgın bir yaşamım oldu ve bu hayatta aynı anda pek çok hayat yaşamış gibi hissediyorum. Ve şimdi benim için tüm eski öyküleri kenara bırakmanın ve şimdi ve şu anda kim olduğum ile ilgili yeni bir öykü yaratmanın zamanı geldi.

 
Gündönümüne ve yeni bir yıla girerken sizler için de bırakmanız gereken eski öyküleri derinlemesine düşünmenin zamanı olabilir. 2016’da hangi yeni kimliği meydana getirmek ve beslemek istiyorsunuz?

 
Bu ay için sizi gündönümünde gelecekteki seremonilerimiz için hazırlık yapmaya başlamaya davet etmek istiyorum. Lütfen “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısının hemen altındaki  “Seremoni Çalışmalarına Hazırlık” yazımı okuyun.

 
Dönüşüm Haberlerini okuyan bazılarınızın şamanik yolculukta deneyimli olduğunu biliyorum. Ve bazılarınızın da şamanik uygulamalara ilgi duyduğunu ama henüz şamanik yolculuk yapmaya adım atmadığını da biliyorum. Bu durumda, hazırlık çalışmanızı yapabilir ve basitçe meditatif bir duruma geçebilirsiniz. Seremonilerimizde yer almak için şamanik yolculuk yapmanıza gerek yok.  

 
Şimdilik, seremoni çalışmalarımızı gerçekleştirmek için görünmeyen alemlerde biraraya geleceğimiz bir alan yaratmakla işe başlayacağız. Bu yerin ruhunu ve yardımcı ruhları onurlandırmak için bu yere getirebileceğiniz armağan ve sunuların ne olabileceği hakkında bir yolculuk yapabilirsiniz. Hep birlikte kutsal alan yaratırken, kalp alanınıza odaklanarak grubumuz  için neler getirip bırakabileceğinizi düşünmek isteyebilirsiniz. 

 
Hazırlık çalışmanızdan sonra gözlerinizi kapayın ve görünmeyen almelere yolculuk yapmaya başlayın. Meditasyon ya da yolculuk yaptığınız odadan başlayan bir yol yaratmaya başlayın. Kendinizi uzun, güçlü ve sağlıklı ağaçlarla çevrili bir yolda yürürken bulabilirsiniz. Üzerinde yürüdüğünüz toprak ince, zengin ve koyu renkli. Ayaklarınızın toprakta bıraktığı izi hissedebiliyorsunuz. Yürümeye devam ederken doğadaki seslerin güzelliğini dinleyin ve çevrenizdeki ağaçlar, bitkiler ve bize yaşam veren havanın paylaştığı muhteşem kokularını içinize çekin. Çimenler var mı? Bu yerde başka hangi doğa varlıkları var? Hatta havanın tadının nasıl olduğuna bile bakabilirsiniz. Bu yerde bir su kütlesi olup olmadığını ve akan suyun sesini duyup duymadığınızı farkedin. Batan güneşin gücünü ve parlamaya başlayan ışıklarıyla ay ve yıldızları hissedin.  

 
Yürüdüğünüz sırada kalbinizin atışını hissedin ve neler hissettiğinizi farkedin. Yıllardır sanal gerçeklikte, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla birlikte çalışıyorsunuz. Kalplerimizi şükran ve sevgiyle birbirbirimize açmak için zamanımız oldu. Aynı zamanda, diğerlerine ve Yeryüzü’ne hizmet edebilmek için mümkün olan herşeyi yapan benzer düşüncelere sahip bir ruhsal aileye bağlı olduğunuzu hissetmeniz de önemli. Böyle bir ruhsal ailenin parçası olmak kalbinizde hangi duyguları uyandırıyor? Ve seremoni çalışmamızı yaparken her birimize ve çalışmamızda bizimle birlikte olmaya devam eden yardımcı ruhlara olan sevgi, şükran ve saygınızı nasıl ifade etmek istersiniz?

 
Yürümeye devam ederken, büyük bir açıklığa varıyorsunuz. Bu açıklık yerde dururken çevrenizde bulunanları görmek, duymak, koku ve tatlarını hissetmek için imajinasyonunuzu kullanın. Yolculuk/meditasyon/hayalinizi bir film gibi seyretmek yerine bu açıklığa bütünüyle adım atın. Şimdi burada olun. Şimdi çemberimizin birer parçası olan, çalışmalarınızı sürdürdüğünüz tüm yardımcı ruhlara teşekkürlerinizi sunun.

 
Açıklığa girerken sizi spritüel düzeyde arındıracak olan bir koruyucu ruh tarafından karşılanacaksınız. Bu şefkatli ruh sizi tütsü ya da bir tüyle arındırabilir, ya da şarkı söylebilir, saçınıza dokunabilir  ya da kulağınıza bir mesaj fısıldayabilir.  Açık olun ve bu yardımcı ruhların sizin olağan düşünce ve endişelerinizden kurtulmanızı sağlamanızı arzuladıklarını bilin. 

 
Arındırıldıktan sonra açıklığa adım atın. Armağan ve sunularınızı hatta kendiniz, diğerleri, tüm yaşam ve Yeryüzü için dualarınızı bırakabileceğiniz bir sunağın olduğunu farkedin. Sununuzu buraya bırakın ve buranın istediğiniz zaman dua etmek ya da rahatlamak için ziyaret edebileceğiniz bir yer olduğunu bilin. 

 
Armağanınızı bıraktıktan sonra ortada koruyucu ruhlarca yakılmış olan ateşe doğru bir adım atın. Çemberdeki yerinizi alın. Bunu yaparken davul ya da çıngırak çalabilir, şarkı söyleyebilir ya da dans edebilirsiniz. Paylaşılan sevgi ve olumlu enerjiyi hissedin. Ve çemberde bulunan topluluk üyelerimizin gözlerine bakmaya başlayın. 

 
Haydi birbirimize hoşgeldin diyelim ve gülümseyelim ve kalplerimizden yayılan sevgiyle birbirimizi selamlayalım. Ayaklarınızın altında sizi destekleyen toprağı hissedin. Yeniden tüm duyularınızı açın. Ve konuşma ya da güzel düşünceler yayma yollarından hangisini seçerseniz onlarla çemberimizi sevgi, barış, şükran, onur, saygı ve herkes için iyi dileklerin gücünü taşıyan sözcüklerle hep birlikte kutsayalım. 

 
Ateşten yükselen dumanın kokusunu alın ve ateşin çıtırtılarını dinleyin. Zihinlerimiz yerine daima kalbimizden geçenleri okuyan ateşin güzelliğine bakın. Ateşin size mesajını kalbinizde hissedin. 

 
Şimdi herkese sevinçli bir gündönümü dileyelim ve ayrılmaya başlayalım. Gelecek seremonilerimiz için başlangıç yerimiz var. Grubumuza, ateşe, tüm elementlere ve yardımcı ruhlara hoşçakal deyin. Yardımcı ruhlara çalışmamızın şimdilik sonlandığını bildirin.

 
Bu yere ulaşmak için geldiğiniz aynı yoldan geri dönerek içinde bulunduğunuz odaya dönün. 

 
Gözlerinizi açın ve kendinizi Yeryüzü’ne derinlemesine köklenmiş olarak hissedin ve birkaç derin ve topranlandırıcı nefes alın. Işıltıyla ve çemberimizin kutsamalarıyla dolu olarak geri döndünüz.

 
Tekrar hoşgeldiniz! Seremoni çalışmamız başladı ve çalışmamızı sürdürmek için sevgi dolu bir enerji alanı yaratmaya devam ederken de gelecekte de sürecek.

 
25 Aralık’taki dolunayda kalplerimizi birleştirelim ve ruhsal alana gerçekten girebilmek için hazırlık çalışmamızı yapalım. Gezegendeki bu önemli değişim zamanında Yeryüzü’nün ışığını beslemeyi sürdürmeliyiz. Yaşamlarımız ve bu güzel Yeryüzü’nde yaşama fırsatı için şükretmeyi sürdürmeliyiz.

 
Işığınızın yayuldığını ve yaşam ağındaki herşeyin ışığına dokunduğunu hissedin. Haydi ışığımızı hep birlikte güzel Yeryüzümüzün içine ve çevresine yayalım. 

 
Dönüşüm Haberlerine tıkladığınızda İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak ile ilgili tüm yönergeler mevcut. Ve Yeryüzünün içi ve çevresine ışık yaymak için yaptığımız bu güçlü seremoniyi de sürdüreceğiz. 

 
Ve “Seremoni Çalışması için Hazırlık” adlı bir bölüm eklediğimi anımsayın. Çünkü zaman zaman tekrarladığım gibi, eğer olağan dünyanızdan olağan dışı dünyaya geçmek için zaman ayırmazsanız seremoni çalışmanızın bir gücü olmayacaktır. Çünkü yaparsanız ruhsallık bilinciyle geçerek yapılan  seremoni çalışmasıyla yaratacağınız sihri  yalnızca hareketleri yaparak yaratamazsınız. 

 
Her yılın sonunda Dönüşüm Haberlerini küresel topluluğumuzla paylaşmaya yardımcı olan herkesi onurlandırmayı seviyorum. Haydi kalplerimizi açalım ve www.sandraingerman.com ‘un yöneticisi olan ve bana sözcüklerin ötesinde yardımcı olan Sylvia Edwards’a sevgi ve derin şükranlarımızı gönderelim.  

 
Ve haydi harika çevirmenlerimize büyük şükranlarımızı sunalım ve hayır dualarımızı gönderelim:

 
Lena Anderheim, İsveççe

Katalin Abrudan, Macarca

Fabio Braga, Brezilya Portekizcesi


Nello Ceccon, İtalyanca

Eleni Evangelinou ve Rallou Gromitsari, Yunanca

Ines Fermoso, İspanyolca

Sofia Frazoa, Portekizce

Els de Graaff-van Meeteren ve Sandra Koning, Flemenkçe

Annie Idrissi, Fransızca

Miriam Kisssova ve Jan Lenc, Slovakça

Irina Osechinskaya, Rusça

Eva Ruprechtsberger Almanca. Eva da diğer pek çok çevirmen gibi, yıllardır çalışıyor. Onun için çevirmenliği bir başkasına bırakma zamanı geldi. Astrid Johnen ve Barbara Gramlich bu ay ve 2016’da çevirmenliği devralma cömertliğini gösterdiler. Haydi onlara bu cömert önerileri için hayır duaları gönderelim.

Tea Thum, Fince  

 Simin Uysal,  Türkçe

 

Bu yıl çevirmeyi sonlandıran birkaç çevirmenimiz var. Çevirmenlik her ay yapılması gereken çok fazla iş demek. Dönüşüm Haberlerinin geniş bir küresel topluluğa ulaşmasında geçmişte ulaştıran, şu an halen çevirmenlik hyapan ve gelecekte yapacak olan tüm çevirmenlere şükran ve teşekkürlerimizi sunmamızı rica ediyorum.  

 
21 Aralık’ta kuzey yarıkürede kışa ve güney yarıkürede yaza gireceğiz. Haydi küresel bir topluluk olarak kalplerimizi birleştirelim ve herkese sevinç ve barış dolu bir gündönümü dileyelim! 

 

 



Copyright 2015 Sandra Ingerman.  Tüm hakları saklıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

29 Ekim 2015 Perşembe

Dönüşüm Haberleri Kasım 2015

Sandra Ingerman

Joshua Tree, California’da verdiğim iki harika eğitimden daha yeni döndüm. Çölde zaman geçirerek dinginliğin gücünü hissetmek ve  ağaç, bitki ve hayvanların  zorlu koşullarda büyüyüp gelişme becerisine tanıklık etmek her zaman harika birşey.

Hala geçen ay yazdıklarımı sindiriyorum ve bu ay yazacak yeni bilgiler için sözcüklerin yeterli olmadığını hissediyorum. Geçen ay yazdıklarımın derinliği ve iki hafta boyunca fazlaca konuşmak yüzünden, bir dinginlik ve derin düşünme haline geçmeye ihtiyacım olduğunu görüyorum. Ve bu hal de spritüel yolunda devam eden her birimiz için daima iyi bir haldir. 

Daha önce pek çek kereler sizinle paylaştığım gibi, uygulamaların yerleşip sizin bir parçanız haline gelmesi önemli. Joshua Tree’de verdiğim eğitimlerden biri Yeryüzü için Şifa ve Spritüel Işıkla Şifa. Diğerlerini bu güçlü çalışmayla tanıştırabilmek daima sevinç, umut ve ilham dolu hissetmeme neden oluyor. Pek çok nedenden dolayı bazı katılımcıların bu eğitime birden çok kereler katıldığını görüyorum. Bazıları bana yardımcı olmak için oradaydı, bazıları daha önce eğitime katılmışlardı ve bu çalışmayı kendi topluluklarıyla daha derin bir deneyim halinden paylaşmak için seremoni ve uygulamalarda derinleşmek, bazıları da bu kolektif enerjiyi sevdikleri ve onun içinde olmak için oradaydı.

Eğitime yeniden katılanlardan aldığım geri bildirimlerde, önceki eğitime göre derinleştiklerini hissettiklerini öğrendim.  Katılımcılar, yaptıkları yolculukları daha önce öğretip öğretmediğimi soruyorlardı çünkü liderlik yaptığım yolculukların onlara yepyeni geldiğini hissediyorlardı. Eğitimde yaptığım hiçbir değişiklik yok fakat elbette yaptığımız egzersizleri açıklamak için daha iyi sözcükler buldukça verdiğim yönergeleri de değiştiriyorum.  Eğitimi tekrarlayan katılımcılar çok daha fazla içgörü kazandılar ve kendi iç dünyalarında daha derin yerlere ulaştılar. Bu da yıllar içinde paylaştığım egzersiz, uygulama ve seremonileri tekrar etmeniz için sizi neden cesaretlendirdiğimi açıklıyor. Çünkü çalımayı bir parçanız haline getirmeniz, deneyimin zenginliği ve ne kadar derine gittiğiniz ile ilgilidir.  Ve uygulamaları derinleştirmemeniz , çalışmada yüzeysel kalmanıza neden olacaktır. Derinlere gitmek ve zaman içinde ektiğimiz tohumları büyütmek büyük bir potansiyel barındırır. 

Bu ayın yazısı için yaptığım bir yolculukta, bir dağ ya da tepenin üzerinde oturduğunuzu, manzarayı seyrettiğinizi, zihninizi boşalttığınızı ve düşlediğinizi hayal ettiğiniz bir yolculuk ya da meditasyon yapmanızı teşvik etmem söylendi.  

Uzaklara bakarken esintinin ya da rüzgarın yüzünüzü okşadığını hissedin. Temiz havanın koklayın. Havanın size sevgi ve ilham mesajlarını getirdiğini hissedin. Bedeninizin toprakta oturduğunu ve toprağın dokusunu hissedin. Gözleriniz aşağınızdaki manzarayı görmek için dönsün ve onun güzelliğine bakın. Güneşin enerjisinin hücrelerinizde emilerek sizi besledğini hissedin. Havanın tadını alın.   

Oturmaya devam ederken, çalışmanın nasıl sizin bir parçanız haline geldiğini derinlemesine düşünün. Bazılarınızın Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladığını biliyorum. Ve bazılarınız da yıllardır bu sütunu okuyor ve yarattığımız küresel topluluğun kolektif enerjisi ile biraraya geliyor. Dünyanın dört bir köşesinden binlerce insanın her ay bu sütunu okuduğunu ve çalışmayı kendilerine özgü biçimde yaptıklarını hayal edin. Çünkü uygulamaların gerçek gücü onları değiştirip içselleştirmenizde yatar. Gezegen ve tüm yaşam adına hep birlikte çalışmamızın gücü ve desteğini hissetmenin sevincini kalbinizde hissedin.

Çevrenizi saran güzelliği seyrederken bu muhteşem Yeryüzünü tüm duyularınızla takdir etmenizi sağlayan bir bedene, zihne ve duygulara sahip olduğunuz için şükran duyun. Evet, hep birlikte karşı karşıya olduğumuz pek çok güçlük mevcut. Fakat hepimiz sevinç, sevgi ve destekle biraraya geldiğimizde farklı bir şekilde yol alırız. Ve inisiyasyonlar ve geçişler olmaya devam ederken hem şimdi hem de her zaman nasıl yol almak istediğinize dair seçimlerle karşılaşacaksınız. Eski çağlarda ve geleneksel kültürler için, görünen ve görünmeyen dünyalar birbirine örülüydü.  Bugün dünyalar arasında katı bir ayrım mevcut. Dünyalar arasındaki perdenin açılmasının ve yeniden heryerde sihri ve güzelliği görerek ruhsal bir yaşamı yaşamanın zamanı.

Kolektif olarak ruhla dolu bir yaşamı yaşamak ve ruhun yolunda yürümek için davet ediliyoruz.

Size sunmuş olduğum tohumlar aşağıda. Bunlara bakmak ve niyet, tekrar ve uygulama yoluyla büyümelerine yardımcı olmak sizin elinizde.

Günlük olarak düşünce ve sözcüklerinizin gerisindeki enerjiyi dönüşütütün ki kendinizi, diğerlerini ve yaşam ağındaki herşeyi sevgi ve ışıkla besleyesiniz. Bir duyguyu ifade etmekle bir duygunun enerjisini göndermek arasındaki farkı anımsayın.

Kullandığınız sözcüklerle kendinizi ve diğerlerini kutsayın.

Arzuladığınız sonuca götürmeyen düşüşnce ve hayallerinizi yeni sözcüklerle ifade edin.

Hem kendiniz hem de Yeryüzü için, yaşamak istediğiniz dünyayı tüm duyularınızla düşleyerek yaratma uygulamanızı sürdürün. Bu düşten yaşayın.

Uygulamalarınıza odaklanırken sonuca teslim olun.

Bedeninizi güçlendirmek için çalışın ve aynı zamanda da sevgi ve ışığın daha yüksek titreşimlerini iletebilecek net, güçlü ve sağlıklı bir araç olabilmek için gerekli olan duygusal çalışmanızı da yapın.

Doğa, doğanın döngüleri ve toprak, hava, su ve ateş elementleriyle bağlantınızı sürdürün.

Yaşamınızda size rehberlik sağlayan ve günlük olarak karşınıza çıkan alamet ve işaretleri izlemeye devam edin.

Günlük olarak yaşamınız için şükredin, sizin ve tüm yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan toprak, hava, su ve güneşe ve size rehberlik eden tüm yardımcı ruhlara teşekkür edin.  Gün içinde şükretme uygulamalarınızı eklemeler yapmak için yollar bulun. Ve yaşamın size getirdiklerine de şükran duyabilmek için kalbinizi açın.

Gerçekte ne olduğunuzu, yani ilahi ışık olduğunuzu anımsayın. İlahi ışığınızı absorbe etme ve onu yeryüzünün içi ve çevresinde yayma uygulamanızı, yani transfigürasyon uygulamanızı sürdürün.

Diğerlerine kuvvet yansıtın. Diğerlerini ilahi ışıkları ve kusursuzlukları içinde algılayın. Diğerleri zorluklar içinden geçerken onlara acımayın. İçinde bulundukları durum için onlara şefkat duyun ama acımayın.

Herşeyin içindeki güzelliği algılayın. Algımız gerçekliğimizi yaratır.

Derin ve zengin bir içsel dünya yaratmayı sürdürün.

Spritüel yaşamınızı olağan yaşamınızdan ayrı tutmayın. Çalışmanın kendisi olun!

Şamanik bir yaşam tarzını sürdürerek günlük yaşamınızı güçlendirmeyi sürdürün.


Amerika Birleşik Devletleri’nde Kasım ayı Şükran gününün kutlandığı aydır. Doğal olan karşılıklılık halini deneyimlemek için her gün şükran günü olmalıdır. Her sabah kalktarak güne yaşamlarımız için şükrederek başlamalıyız. Ve sonra da kalbimizin derinlerine uzanarak ve yaşam ağındaki herşeye teşekkürlerimizle, ne için şükran duyduğumuzu belirtmeliyiz. Her zaman uyanıp yaşadığım yerin ruhuna, yaşadığım yerin ata ruhlarına ve kendi atalarıma bana verdikleri yaşam için şükranlarımı sunarım. Toprak, Hava, Su ve Ateş olarak da güneşe, büyümem için bana verdikleri için şükranlarımı sunarak devam ederim. Tüm elementlerin içinde yaşayan doğa varlıklarını onurlandırırım. Ve bizimle birlikte Yeryüzüne bakan gizli halkı onurlandırırım.  Dünyadaki herkes eğer her gün bunu yapsaydı olasılıklar ne olurdu hayal edin Yeryüzündeki yaşamın nasıl değişeceğini hayal edin. 

Bu ay boyunca büyük bir kolektif güç şükran sunmaya odaklanacağından, bu enerjiye katılarak sevgi ve ışığın gücünü artırabiliriz.

Bunu dolunayda yaptığımız İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratma seremonimize katabiliriz. Dolunay 25 Kasım’da. Haydi Yeryüzü ve tüm yaşam için yeni bir düşle canlanmış bir gerçeklik örgüsünü yaratan bir sevgi ve ışık enerjisini inşa etmeye başlayalım. Haydi Yeryüzü’nün içi ve çevresinde bir ışık ağı örerken hep birlikte ışığımızı, sevgimizi ve şükranımızı yayalım   

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başlayanlar lütfen ana sayfadan İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak yazısını okuyunuz.

Tüm yaşam için yeni bir düşü yaratmak için çalışan her birinize şükran duyuyorum. Teşekkür ederim!


Copyright 2015 Sandra Ingerman.  Tüm hakları saklıdır.