RÜYALARIMIZLA ÇALIŞMAYI NEDEN İSTERİZ
Rüyalara pek çok farklı yaklaşım bulunur ve rüyalar
birden çok katmana sahip oldukları ve insanlar pek çok farklı biçimde rüya
gördükleri için tümünün de bir miktar geçerliliği vardır.
Rüyalarla çalışırken önemli olan teori değil deneyimdir. Bir teori, bir
kurallar dizisine ve taze deneyimi inkar eden bir reçeteye dönüşerek
kemikleştiğinde veya bu yeni deneyimi eski fikirlere uydurmaya çalıştığında, o
teorinin kenara atılma zamanı gelmiş demektir.
Rüyalarınız size aittir ve onların anlamı konusundaki nihai otorite de
sizlersiniz. Bu, çoğu rüyanın anlamının anlaşılması güç olduğu gerçeğini inkar
etmez. Gerçi izlenimim rüya kaynağının bizimle en açık şekilde iletişim kurmaya
çalıştığı olsa da, rüyalar bizi gündelik uyanık zihnin sınırlarının ötesine
götürürler ve bu yüzden de genellikle sembolik dile başvururlar. Rüya
mesajlarını kaçırırız çünkü tüm rüya deneyiminin yalnızca bölük pörçük
veya karmakarışık versiyonlarını hatırlarız ya da rüyanın bize
söylediği ile yüzleşmeyi reddederiz.
Bu nedenlerle, rüyaları bir partner veya kaşif arkadaşlardan oluşan bir
çemberle paylaşmak genellikle son derece faydalı olur. Aktif Rüya Görme atölye
çalışmalarında, bu şekilde yapılan keşifler beni her seferinde hayrete
düşürüyor. Rüyalarla yıllar boyu
yaptığım çalışmalar sayesinde, tamamen yabancı birinin bana bir rüyanın önemli
bir mesajını çözmede yardımcı olabileceğini öğrendim.
Eski bir Mısır Papirüsü şöyle der: “Körlük içindeki insana yolunu göstermek
için Tanrı rüyayı yarattı.”
Rüya görerek kim olduğumuzu ve ne olabileceğimizi
hatırlarız. Aktif rüya görmek ruhu hatırlamaktır, kaynağa bir geri dönüştür.
Aktif rüya görücüler haline geldikçe, kendimizi ve diğerlerini güçlendirmek ve
şifalandırmak için, onun bilgeliğinin daha fazlasını günlük yaşamlarımıza katabiliriz.
Elbette “büyük” ve “küçük” rüyalar vardır. Iroquoi
Kızılderilileri “büyük” rüyaların iki yoldan biriyle geldiğini öğretirler. Uyku
sırasında, rüya bedeni hem bedenden hem de zaman ve mekanın kısıtlamalarından
özgür kalır. Rüya bedeni, bu durumda uzaklara ve enginlere; geleceğe veya
geçmişe; uyuyanın bedeninden çok uzakta bulunan mesafelere ve ruhsal rehberler
ve atalarla karşılaşabileceği gerçeklik boyutlarına erişebilir. Bunun yanında, rüya
gören kişi, hemen her şekle girebilen – ölmüş bir akraba, bir kuş ya da hayvan,
tanrısal bir varlık ve hatta dünya dışı bir varlık - ruhsal bir varlık
tarafından ziyaret edilebilir.
Diğer bir deyişle, Iroquoilerin bakış açısına göre,
“büyük” rüyalar ya uyku sırasında beden dışı bir deneyim yaşadığımız için (ki
bu tamamen doğal karşılanır ve hatırlanmasalar bile herhangi biri için herhangi
bir gecede gerçekleşebilir) ya da bedeni
dışında yolculuk yapan başka bir rüyacı
veya fiziksel gerçekliğin ötesindeki diğer boyutlardan gelen bir
ziyaretçi tarafından ziyaret edildiğimiz
içindir.
“Büyük” bir rüya hem içerik hem de köken olarak
ayırdedicidir. Rüya görenin sağlığı veya fiziksel kalımı için yaşamsal önemde
bilgi içerebilir. Ruhsal rehberler ve müttefiklerle tanıştırabilir veya rüya
görene yaşamının gerçek amacını anımsatabilir.
Pek çok yerli halk için rüyalar şifalanmanın merkezinde
bulunur. Rüyalar “ruhun istekleridir.” Bizi en derin ruhsal kaynağımız ve onun
bizim için olan istekleriyle bağlantıya geçirir. Bu kaynağı onurlandırmayı
reddersek, ruh enerjisini kaybederiz ve ruhsal koruyucularımızın uyarılarından
yoksun kalarak, hastalık ve talihsizliğe
karşı savunmasız kalabiliriz. Rüyalar hastalıkların sebeplerine karşı içgörü
sağlarlar, ki bunlar sıklıkla ruh kaybı veya psişik saldırı ve ölülerin
etkilerini de içeren, negatif enerjilerin intrüzyonu ile ilgilidir. Rüyalar,
semptomları henüz gelişmeden önce hastalığın psikospritüel nedenlerini
gösterirler. Geleneksel bir şifacı için rüyalar, teşhis ve tedavide yaşamsal
araçlardır.
Rüyalar sağlımızı korumamız için yapmamız ve yapmamamız gerekenleri de
gösterirler.
Akşam aklımızda bir sorunla yatağa gidip, sabah uyandığımızda rüyamızı hatırlamıyor bile olsak, çözümünü bulduğumuz da olur. Bunu, kendi hayatımda, sıklıkla Robert Moss'tan öğrendiğim şu yöntemle yapıyorum. Uyumadan önce, o gece için niyetimi rüya günlüğüme yazıyorum, yazdığım genellikle "........konuda rehberlik istiyorum" şeklinde oluyor. Kaçta uyanırsam uyanayım, gördüklerimi kaydediyorum. Bazen rüyayı hatırlamadan uyansam da konuyla ilgili yeni bir içgörü ve enerjiyle de uyandığım oluyor. Bazen hiçbir şey hatırlamadığımda yalnızca düşündüklerimi ve hislerimi yazıyorum. Kimi zaman, aynı niyetle günlerce hatta haftalarca çalışıyorum.
Rüyalar yaratıcılık atölyeleridir. John Lennon "En iyi şarkılar gecenin ortasında gelenlerdir, uyumaya dönebilmek için kalkıp yazman gerekir" demişti. Yaratıcılık hepimizin özelliğidir. Yalnızca bazı insanlara özgü bir durum değildir. Yaratıcı olmak için yazar, müzisyen ya da ressam olmak zorunda değiliz. Yaratmak dünyamıza yeni birşey getirmektir. Yeni bir yemek tarifinden, işimizde bir yeniliğe, evdeki onca eşyayı hangi dolaba nasıl sığdıracağımıza dair çözümler üretmek de yaratmaktır dünyadaki sorunlara çözüm üretmek de. Rüyalarımızı izlemeye başladığımızda, fiziksel yaşama geçirebileceğimiz yeni projelerin ilk örnekleriyle çalıştığımız bir atölyeye de gireriz. Rüya dünyası, tek gecelik yaratıcı ilham almaktan daha çok ne zaman istersek gidebileceğimiz ve sürekli değişen ve adına yaşam dediğimiz büyüye yeni bakış açıları, yaklaşımlar ve taze enerji getirebileceğimiz bir yaratıcı atölyedir.
Akşam aklımızda bir sorunla yatağa gidip, sabah uyandığımızda rüyamızı hatırlamıyor bile olsak, çözümünü bulduğumuz da olur. Bunu, kendi hayatımda, sıklıkla Robert Moss'tan öğrendiğim şu yöntemle yapıyorum. Uyumadan önce, o gece için niyetimi rüya günlüğüme yazıyorum, yazdığım genellikle "........konuda rehberlik istiyorum" şeklinde oluyor. Kaçta uyanırsam uyanayım, gördüklerimi kaydediyorum. Bazen rüyayı hatırlamadan uyansam da konuyla ilgili yeni bir içgörü ve enerjiyle de uyandığım oluyor. Bazen hiçbir şey hatırlamadığımda yalnızca düşündüklerimi ve hislerimi yazıyorum. Kimi zaman, aynı niyetle günlerce hatta haftalarca çalışıyorum.
Rüyalar yaratıcılık atölyeleridir. John Lennon "En iyi şarkılar gecenin ortasında gelenlerdir, uyumaya dönebilmek için kalkıp yazman gerekir" demişti. Yaratıcılık hepimizin özelliğidir. Yalnızca bazı insanlara özgü bir durum değildir. Yaratıcı olmak için yazar, müzisyen ya da ressam olmak zorunda değiliz. Yaratmak dünyamıza yeni birşey getirmektir. Yeni bir yemek tarifinden, işimizde bir yeniliğe, evdeki onca eşyayı hangi dolaba nasıl sığdıracağımıza dair çözümler üretmek de yaratmaktır dünyadaki sorunlara çözüm üretmek de. Rüyalarımızı izlemeye başladığımızda, fiziksel yaşama geçirebileceğimiz yeni projelerin ilk örnekleriyle çalıştığımız bir atölyeye de gireriz. Rüya dünyası, tek gecelik yaratıcı ilham almaktan daha çok ne zaman istersek gidebileceğimiz ve sürekli değişen ve adına yaşam dediğimiz büyüye yeni bakış açıları, yaklaşımlar ve taze enerji getirebileceğimiz bir yaratıcı atölyedir.
Rüyalarımızda gündelik yaşamlarımızda kendimizi
sınırlandırdığımız veya bizi sınırlandıran davranış ve inançların ötesindeki
olasılıklarla karşılaşırız. Rüyamızda gördüğümüz, uyandığımızda hem kalbimizi
hem de yüzümüzü gülümseten şeylere “yalnızca bir rüyaydı” demek yerine rüyanın
onlara ulaşmak için ipuçları içerip içermediğine bakmak iyi bir fikirdir. Rüyamızda gördüğümüz o sevgili, o güzel ev ya da işe kavuşmanın yollarına dair ipuçları pekala da rüyanın içinde bizi bekliyor olabilir.
Rüyalar gelecekteki güçlükler ve fırsatların da provası
olabilirler. Bu konuda kendimden verebileceğim o kadar çok örnek var ki. Prekognisyon,
yani önceden bilme rüyalarıyla geleceğimizde uzanan olay ve durumları
görebiliriz. Bu olay ya da durumlar fiziksel gerçeklikte oluşana kadar böyle
bir rüyada gördüklerimizi anlamayabiliriz. Fakat, rüya günlüğümüzle düzenli
olarak çalışma alışkanlığımız varsa rüyanın gelecekte oluşabilecek olaylarla
ilgili olduğunu gösteren işaretleri tanımaya başlar ve rüyanın bize
sunduklarını kullanma konusunda kendimizi geliştirebiliriz. Elbette bu rüyalar
hem simgesel hem de birebir olabilir. Kendimden bir örnek verecek olursam, İzlanda’daki
yanardağın patlamasından önce gördüğüm rüyanın daha sonra hem gerçek yanardağın
patlaması hem de duygusal bir patlamaya işaret ettiği ortaya çıkmıştı.
Bazı rüyalar ise hayatımızın iş, ilişki, sağlık gibi
alanlarındaki sorunlar ya da araba kazası gibi bir olayla ilgili uyarılar
içerirler. Bunlar bazen başka birinin yaşayacakları ile de ilgili olabilir ve
bu durumda rüyanın uyarısını bu kişiye doğru biçimde iletmek bazen olayların
nasıl sonuçlanacağına da etki edebilir.
Her ne şekilde olursa olsun, rüyalar,vizyonlar ya da
sezgi yoluyla görebildiğimiz geleceklerin aslında olasılıklar olduğunu hatırlamakta fayda var. Doğal felaket gibi bir
gelecek değiştirilmesi imkansız gibi görünen bir şey olsa bile, en azından
rüyadaki bilgileri kullanmak bazen mümkün olabilir. Tatile yapmayı planladığım bir yerde fırtına
çıktığını görürsem, fırtınayı durdurmam mümkün olmasa da en azından tatil
yapacağım tarihi ya da yeri değiştirebilirim.
Rüyalar genel olarak bir ayna görevi de görür ve gündelik
dikkatimizde görmezden geldiğimiz taraflarımızı ve davranışlarımızı
gösterirler. Robert Moss’tan öğrendiğim bir çok rüyayla oynanabilecek harika
bir oyun var. Rüya benliği ile uyanık yaşamdaki benliğimizi karşılaştırmak. Hem
görmezden gelmeyi ve dışlamayı seçtiğimiz hem de fiziksel yaşamda normalde
sergilemediğimiz yeteneklerimizi keşfetmek için muhteşem bir oyun.
Bazı rüyalar adeta bir sinema filminin efektlerine sahip
olurlar. Bu son derece abartılı ve dramatik olabilirler. Bunun nedeni görmemiz
gereken fakat bir türlü bakmadığımız şeye dikkatimizi yöneltmemiz içindir.
Öfkemiz ya da bastırrılmış duygularımız, rüya dünyamızdaki volkan olup
patlayabilir, ateş fırtınaları ve lav akıntıları dünyamızın görüntüsünü
değiştirebilir ya da dev dalgalar kıyıları vurabilir. Bunlar genellikle güçlü
duyguları gösterirler. Bu tip rüyalarla çalışırken de bunların hem gerçek bir doğa
olayı hem de simgesel/duygusal bir durumla ilgili olabileceklerini hatırlamak
faydalıdır.
Rüyalar ilişkilerimiz için de ayna görevi görürler.
İlişkilerimizin halihazırdaki durumlarından onları nasıl
şifalandırabileceğimize ya da yıkıcı veya sınırlandırıcı olanlanların artık
sonlandırılmalarının zamanın geldiğine kadar her türlü bilgiyi bize sunarlar. İlişkileri nasıl devam ettirebileceğimizi ya
da ettiremeyeceğimizi gösterirler. Rüyalar, ölmüş olan yakınlarımızla olan
ilişkilerimize de şifa getirebilirler. Yarım kalmış sözlerin söylendiği,
karşılıklı bağışlama ve iki taraf için de rehberliğin kaynağı olabilirler.
Rüyalarımızla çalışarak kayıp parçalarımızı, enerji ve
kimliklerimizin kayıp parçalarını eve döndürmek için muhteşem fırsatlar
yakalarız. Böyle bir şifalanmaya davet eden “büyük” rüyaların çoğunda rehber
hayvanlar bulunur. Bu tür rüyalara birkaç örnek olarak ayakkabı rüyalarını,
eskiden yaşanan yerlerle ilgili rüyaları ve daha genç halimizi ayrı bir birey
olarak gördüğümüz rüyaları verebiliriz. Böyle bir rüyanın farkına vardığımızda,
rüyaya dönüş adlı tekniğini kullanarak rüyaya dönebilir ve neler olup bittiğini
daha ayrıntılı olarak öğrenebilir ve eyleme geçebiliriz.
Rüyalarımız bizlere hayatımızın asıl, büyük amacını
hatırlatan ve kendimizi kayıp hissettiğimiz zamanlarda bir pusula görevi de
yaparlar. Hayatımızın bir amacı olduğunu ve yaşadığımız dalgalanmaların aslında
bunun birer parçası olduğunu tekrar tekrar hatırladığımızda hayata bakışımız da
değişir ve eskisinden tamamen farklı bir hayat yaşamaya başlarız.
Rüyalarımızda, şamanik yolculuklarımızda olduğu gibi,
öğretmenlerimizle, rehberlerimizle bağlantıya geçeriz. Bunlar bizim anlayış
düzeyimize uygun görüntülerle karşımıza çıkarlar. Bazen ölmüş bir tanıdık,
bazen eski bir arkadaş olarak görünebilecekleri gibi bazen de geleneksel
inançlarımıza tamamen zıt biçimlere bürünürler. Gerçek öğretmenler genellikle
bizi şaşırtarak uyandırmayı seçer. Karşılaşacağımız en önemli öğretmen ise
kendi Yüksek Benliğimizdir. Gündelik koşuşturmacaların ve sıkıntıların arasında
onunla bağlantımızı kolayca kaybederiz ama rüyalarımız bizi onunla kolaylıkla
bağlantıya geçirir. Rüyaların yardımıyla yaşadığımız güçlükleri daha yüksek bir
yerden, kuşbakışı gördüğümüzde yaşadıklarımızın, sınavlarımızın nasıl daha
büyük bir öykünün parçasını olduğunu anlarız.
Eğer rüyalarınızı yakalamaya istekliyseniz, eğer onların size anlattıkları
konusunda açık fikirli olmak için kendinize izin verebilecekseniz ve eğer asla eğer bir başkasına rüyalarının
anlamını söylememeyi ve bunun size de yapılmasına izin vermemeyi kabul
ediyorsanız, bu macera için tümüyle hazırsınız demektir. Diğerleri size
rüyalarınızın anlamı ve gücünün kilidini açmanızda yardımcı olabilirler. Fakat
son kertede, rüyanızın size ne anlattığını teyit edecek ve bunun sizi götürdüğü
yere rehberlik edecek olan kendi sezgilerinizdir. Rüyalarınızın uzmanı yalnızca
sizsiniz.
Kaynaklar:
Dreamgates, Robert Moss
Conscious Dreaming, Robert Moss
The Three Only Things, Robert Moss
Dreamways of the Iroquois, Robert
Moss
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder