7 Nisan 2014 Pazartesi

Dönüşüm Haberleri Nisan 2014

Sandra Ingerman                        

Dünyanın pek çok yerindeki okuyuculardan Dönüşüm Haberleri Mart sayısı hakkında harika geribildirimler aldım.

Bilgisayarın karşısında oturmuş yazıyı yazarken derin ve güçlü ve birşey meydana çıktı.

Yıllar boyunca burada yazdığım yazıların enerjisini izlemek ilginç oldu. Bu köşeyi yazmaya 1998 yılında başladım. Paylaşabileceğim herşeyi paylaştığım ve söylemek istediğim herşeyi söylemiş olduğumu hissettiğim aylar oldu. 

Yıllar önce bu duygumu Dönüşüm Haberleri’nin bir sayısında paylaştım. Daha fazla söyleyecek birşeyim olduğundan artık emin olmadığımı yazdıktan sonra  epeyce tepki aldım. Postaneye mektuplarımı almaya gittiğim izleyen haftalar boyunca posta kutum hep doluydu. Dünyanın her köşesinden okuyucular, köşemi yazmaya devam etmemi rica ediyorlardı. Ben de sevinçle devam ettim.  

Herhangi bir ayın yazısını yazmak için kendimi zorladığımı asla hissetmedim. Fakat benden akan enerjilerin nasıl değiştiğini fark ediyorum. Okyanusun dalgaları gibi, bazıları denize akıyor ve sular sakin. Bazı dalgalar güçlü biçimde yükseliyor ve kıyıya çarpıyorlar. Bazı yazılarımda geçmişteki paylaşımlar üzerinde düşünmeye davet ettim. Ve bazı yazılar da bizi ayağa kalkıp, çalışmamızı yapmaya davet eden daha coşkun bir enerjiye sahip. Bir döngüyü tamamlamaya çalışarak, daha önce yazmış olduklarımı yenilediğim yazılar da var. 

Geçen ay yazdıklarım üzerine derinlemesine düşündüm. Bu beni insanlığın davranışlarını yönlendiren özü incelemeye götürdü. İnanıyorum ki, çekirdek konu SEVGİ.
Hepimiz çocukluğumuz ve nasıl yetiştirildiğimiz ile ilgili çok çeşitli anılara sahibiz. Sizi seven ebeveynlere sahip olduğunuzu hissetseniz de hissetmeseniz de, yine de yaralarıız ve travmalarınız mevcut. Bu yara ve travmaların bazıları bir ebeveynin tacizkar davranışları ile yaratıldı. Fakat çoğumuz otorite figürleri ve toplumla etkileşimimiz yoluyla bir düzeyde yaralandık.

Çoğu insanın yetiştirilişinin özünde koşulsuz sevgi yoktu. Bize yüklenen bazı gerçekdışı beklentiler ile büyütüldük. Bize kim olduğumuz ve hayatta ne yapmamız ve neleri başarmamız gerektiği söylendi. 

Pek çok insan için, çocukluklarından gelen bu yaralar, yaşamın baskısı ve gerçekten olduğumuz kimse için sevilmeme duygusuyla başedilmek için sağlıksız örüntüler ve davranışlar yarattı. Bazıları hizmete adanmış bir hayatı seçer ve diğerlerine yardım etmeye çalışır. Bunun yanında diğerleri güç kazanmaya ve maddesel düzeyde birikim yapar. Altta yatan ise kabul edilme, onurlandırılma ve sevilme arzusudur. Fakat bu arzu, çocuk olarak alamadığımız koşulsuz sevginin yokluğu nedeniyle ortaya çıkan duygusal sorunların altında gömülü olarak kalır. 

Kendimizi yeniden bulmalıyız. Bununla sizin için formel bir soul retrieval seremonisi (şamanik uygulamacının olağan dışı gerçekliğe yolculuk ederek danışanın kayıp enerjisini bulup ona geri getirmesi) yapılması gerektiğini kastetmiyorum. Yine de çocukluğunda travma yaşamış ve yaralanmış pek çok kişi, bir soul retrievaldan büyük fayda görebilir.  

Konu sevgiyle dolu ruhla dolu bir hayatı nasıl yaşayabileceğimiz. 

Ebeveynleriniz, otorite figürleri ve toplum size hep bir kimlik yansıttıklarından dolayı, doğada tek başına zaman geçirmek ve meditasyon ve şamanik yolculuk yaparak kendinize “Şartlandırmaların ötesinde ben kimim?” diye sormak önemli.  Ve size yansıtılmış olan kimlik, ruhunuzun gerçek doğası ile uyumlu değilse sevgi ve kabulü aramaya devam edeceksiniz. Size yansıtılanları kabul etmiş ve diğerlerinin beklentilerini karşılayacağınız bir hayatı yaratmış olabilirsiniz. Ruhunuzun amacı için gerçek bir anlam ifade etmeyen bir hayatta kısılıp kalmış olabilirsiniz. Oysa ki tüm istediğiniz yalnızca kim olduğunuz için gerçekten sevilmek.

Üzerinize yansıtılanların ötesinde kim olduğunzu ve ruhunuzun gerçek doğasını yalnızca siz bilebilirsiniz. Hepimiz için kendimizi yeniden bulma zamanıdır.

Yıllar süresince sizi yaratıcınız ya da evrenin yaratıcı güçleri hakkında öğrenmek amacıyla meditasyon veya şamanik yolculuk yapmanız için yönlendirdim. Bizimki gibi bir grup için yazmak dikkat istiyor zira hepimizin kendi dini ve spiritüel inançları için kullandığı belirli sözcükler var. İnancınıza uygun olan terimi bulmalısınız – Tanrı, kutsal tanrıça, evrenin yaratıcı gücü ya da inançlarınıza uygun sözcük hangisi ise.

Yaratıcınız ile tanışma ve yaradılış öykünüzü öğrenme uygulamasını Yeryüzü için Şifa ve 2000 yılından beri yazdığım kitapların çoğunda paylaştım.

Bu uygulamayı paylaşmayı sürdürüyorum zira bunun birlik bilincini tüm duyusal algımızla deneyimlemek ve koşulsuz sevginin aracı olmak için anahtar bir uygulama olduğunu düşünüyorum.  Çünkü yaratıcımızla olan birliği ve yaratılmış olduğumuz sevgiyi hücrelerimizde deneyimleyemezsek, bu spiritüel bilgiler zihinsel bir anlayış halinden öteye geçmez. Ve spiritüel ilkelere dair zihinsel bir anlayış, hiçbir güç taşımaz. Onları hücrelerimzde hissetmeli ve yaşamalıyız.   

Tekrar etmenizi istediğim uygulama, yaradılışınıza katılmış olan sevgiyi hücrelerinize tümüyle mas etmek için meditasyon ya da şamanik yolculuk yapmanız. Bunu daha önce de beraberce yapmıştık. Fakat bu uygulamanın tekrar tekrar yapılması gerekiyor. Bu uygulamayı tekrar ederken bu deneyimle oluşan şifa hücrelerinzde daha derinlere iner. Bu uygulama, tek başına bile, geçmiş yaralarınızı iyileştiren güçlü bir merhem olabilir. Çünkü gerçek şifanın kaynağı koşulsuz sevgidir.

Genişlemiş bir bilinç haline ulaşmanıza yardımcı olan bir meditasyon müziği dinleyebilirsiniz. Ve niyetinizi yaratıcınızın enerjisiyle buluşmak ve yaradılışınıza katılan koşulsuz sevgiyi duyusal ayrımsama olarak deneyimlemek olarak belirleyin. Bunun anlamı, böyle bir sevgi ile dolduğunuz ve onunla sarmalandığınızda kalp atışınızın nasıl değiştiğini hissetmek. Cildinizin sıcaklığını farkedin. Bedeninizden akan enerjiyi hissedin. Ellerinizin, el ve ayak parmaklarınızın karıncalanıp karıncalamadığını farkedin. 

Kendinizi ışığa bırakın ve ışığı hücrelerinize absorbe edin. Yaratıcınızla ve yaşam ağındaki herşeyle birlik hissini deneyimleyin.

Kendinizi hazır hissettiğinizde bilincinizi içinde bulunduğunuz odaya geri döndürün. Birkaç derin nefes aldıktan sonra gözlerinizi açın. Renkleri ve gördüğünüz güzel imajları için. Bedeninizdeki hisleri hissedin. Size şarkı söyleyen doğayı dinleyin. Derin bir nefes alın ve havadaki kokuları koklayın. Hazır olduğunuzda birşeyler yiyin ve gerçekten taze ve sağlıklı bir tat alın. Tat alma duyunuzun nasıl yeniden canlandığını farkedin. Biraz su için ve ağzınızdan ve boğazınızdan geçerken suyun tatlı yumuşak tadına varın. Çevrenizdeki yumuşak şeylere dokunun ve elleriniz ve parmaklarınızdaki hisleri farkedin. Duyularınızın nasıl daha canlı olduğunu farkedin. 

Yaratıcınızın koşulsuz sevgisini deneyimlemeyi ve içinize çekmeyi sürdürdüğünüzde, kendinize ve diğerlerine olan davranışınızı değiştirmek isteyeceksiniz. Bu uygulamayı tekrarlamayı sürdürdükçe dünyada sevgi için daha büyük bir araç olabilmek için kalbinizin genişlediğini fark edeceksiniz.

Geçmişte sizi atalarınızla bağlantı kurmanız için teşvik etmiştim. Bunu meditasyon ya da şamanik yolculukla yapabilirsiniz. Atalarımızın davranışlarına dair tatsız anılarımız olabilir. Fakat şimdi aşkın alemlerde ve Kaynak ile birlikteler. Onların sevgi dolu enerjisi size şifa, sevgi ve destek sağlayabilir.  Çümkü atalarınız sizin sağlık ve esenliğinizi gözetiyorlar. Aamaçlarınızı ve hayallerinizi gerçekleştirmenizde başarılı olmanız için gerekli olan enerji desteği sağlamak istiyorlar. Sizi sevip desteklemelerine izin verin. 

Evet, insanlığın kolektif olarak birbirine ve yaşam ağına olan davranışlarında bir değişikliğe ihtiyaç var. Koşulsuz olarak sevildiğimizi hissetmek, doğal olarak davranışımızı değiştirir. 

Aynı zamanda da, spiritüel bir topluluk olarak bizim de egonun yerine ruhun yolundan yürüme köprüsünü geçmemiz önemli. 

Hem Yeryüzü için Şifa çalışması hem de diğer spiritüel öğretilerin önemli ilkelerinden biri de dışımızdaki dünyanın içsel durumumuzun bir yansıması olduğudur. 


Spiritüel düzeyde, içsel bilinç durumumuzda neyin dönüştürülmesi gerektiğini incelemeye devam etmeliyiz. Bu, nasıl düşündüğünüz, kullandığınız sözcükler, kendinize anlattığınız öyküler ve dünyaya gönderdiğiniz enerji ile ilgili. Dışımıza yansıyacak sağlıklı ve güzel bir içsel manzara yaratmalıyız.


Neville’in öğretilerinin Yeryüzü için Şifa kitabımı yazdığım sırada benim için çok güçlü etkileri olduğunu çoğunuz biliyorsunuz. Neville’in öğretileri bana ilham veriyor ve kendime zarar veren ve sabote eden düşünce ve inançlarıın bazılarını dönüştürmeme yardımcı oluyor.


Neville’in yahoo grubunda kısa zaman önce aşağıdaki sözler paylaşıldı. Bu sözler, Neville’in 17/11/1967’de verdiği “İnsanın Özü” dersinden. Üyesi olduğum yahoo grubunun adresi:

https://groups.yahoo.com/neo/groups/nevillequotes/info.


Aşağıdaki öğretinin üzerine bir süre oturup düşünmek isteyebilirsiniz.


“Eğer senin içinde olmasam, bu rüya gerçek olmazdı. Eğer dünyadaki herşey benim içimdeyse, o zaman senin dünyandaki herşey senin içinde. Ve eğer senin dünyandaysam, o zaman senin içindeyim.” 


Dolunay 15 Nisan’da. Bu tarihte aynı zamanda bir de tam ay tutulması olacak. Haydi spiritüel bir topluluk olarak, yaşam ağındaki herşeye sevgimizi ifade etmek için biraraya gelelim. Gün içinde, kendinizi tamamen transfigürasyon uygulamanıza verebileceğiniz en iyi zamanı bulun. Hazırlık çalışmanızı yapın. Yaratıcınızın sevgisini deneyimleyin ve bu sevgiyi hücrelerinize doldurun. Kendi ilahi ışığınıza dönüşün. Birlik ruhu içinde, sizin ışığınız çemberimizdeki herkesin ışıklarıyla birlikte dans etmeye başlayacak. Haydi hep birlikte parlak, ışıltılı bir ışığını yeryüzünün çevresinde ve içinde örelim. Kalbinizin sevgiyle attığını hissedin. Işığınızın kolaylıkla hücrelerinizden yayıldığını hissedin. Işığınızı, yeryüzün, elementlerin ve çemberimiz de dahil yaşam ağındaki herşeyin ışığıyla birlikte örün.


Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başladıysanız, lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder