13 Eylül 2015 Pazar

Kayıp Ruh Parçalarının Geri Getirilmesi (Soul retrieval) - Sandra Ingerman

Çeviri: Simin Uysal

Kendinizi topluluğunuzun üyeleriyle birlikte bir çemberde otururken hayal edin. Travmatik bir deneyimin sıkıntısını çeken topluluğunuzun bir üyesini desteklemek için biraradasınız. Eğer bir kişi acı çekiyor ve hastaysa tüm topluluğun bundan etkilendiğini biliyorsunuz. Bu yüzden, şifanın gerçekleşmesi için gerekli alanı desteklemek için geldiniz.
           Gece karanlık ve gökyüzünde yıldızlar parlıyor. Hava durgun. Herkes kendisini evrenin sevgi dolu kollarında hissediyor ve şifanın burada toplanan herkes için gerçekleşeceğine kuşku yok.
            Şaman, evrenin gücüne seslenmek için davul çalmaya ve dans etmeye başlarken, egosal benliğini de bir yana bırakıyor ve ruhların yardımıyla dolan boş bir araç haline geliyor.
            Hasta, çemberin ortasında sessizce yatıyor ve kaybolmuş canını, kaybolmuş canlılığını geri almaya hazır biçimde derin nefesler alıyor.
            Şaman, canın nereye gitmiş olduğunu takip ederken bir yandan da yolculuğunun şarkısını sesli biçimde söylüyor Ve onu bulduğunda da geri dönüyor ve canı hastanın kalbinin derinliklerine doğru üfleyerek onun tüm bedenini yaşamın ışığıyla dolduruyor.
            Bir kişi şifalandığında herkes şifalandığı için sevinç var. Topluluk şimdi yeniden bir bütün ve barış ve uyum yeniden sağlanabilir
            Çalışma tamamlandı.


   Şamanizm insanlıkça bilinen en eski spritüel uygulamadır. Arkeolojik delillerden şamanizmin tüm dünyada en az 40,000 yıldan bu yana uygulandığını biliyoruz. Bazı arkeologlar ise, şamanizmin 100,000 yıldan bu yana var olduğuna inanıyor.

   Şaman sözcüğü Sibirya’da yaşayan Tunguz halkından gelir ve “karanlıkta gören” anlamına gelir. Şamanizm, Asya, Avrupa, Afrika, Avustralya, Grönland ve Kuzey ve Güney Amerika’nın çeşitli yerlerinde uygulanmıştır.

   Şaman, hastalığın spritüel yönlerine eğilmek, kayıp can parçalarını geri getirmek, bilgi almak, ölenlerin ruhlarına geçişlerinde yardım etmek ve topluluk için çeşitli seremoniler icra etmek için ruhlarla doğrudan etkileşimde bulunan kadın ya da erkektir. Şamanlar, şifacı, doktor, rahip, psikoterapist, mistik ve öykü anlatıcısı görevlerini yapmışlardır.

   Şamanlar, fiziksel ya da duygusal düzeyde oluşan hastalığın spritüel yönüne bakarlar. Kayıp Ruhu Geri Getirmek: Parçalanmış Benliği Onarmak (Soul Retrieval: Mending the Fragmented Self) adlı kitabım için araştırma yaptığım sırada, ruh kaybının dünyadaki çoğu şamanik kültürde hastalığın nedeni olarak görüldüğünü gördüm.  

   Ne zaman duygusal ya da fiziksel travma yaşasak, ruhumuzun bir parçasının bu deneyimi atlatmak için bedeni terkettiğine inanılır. Burada kullandığım ruh sözcüğünün anlamı özümüz, yaşam gücümüz, hayatta kalmamızı ve gelişmemizi sağlayan canlılığımızın bir bölümü.

  Kültürümüzde ruh kaybına neden olabilecek travma çeşitleri cinsel, fiziksel ya da duygusal her türlü taciz olabilir. Diğer nedenler ise kaza, savaşta bulunmak, terör saldırısına uğramak, kişisel değerlerimize uygun olmayan davranışlar, doğal felaketler (yangın, hortum, fırtına, deprem, vd,), ameliyat, bağımlılıklar, boşanma ya da sevilen birinin ölümü olabilir.

   Şoka neden olan her olay ruh kaybına neden olabilir. Ve bir kişide ruh kaybına neden olan bir olay, diğeri için neden olmayabilir.

  Ruh kaybının bizim için iyi bir şey olduğunu anlamamız önemlidir. Ruh kaybı acıya karşı hayatta kalmamız içindir. Eğer kafa kafaya çapışacak bir arabanın içinde olsam, içinde kalmak istediğim son yer bedenim olurdu. Psişem böyle bir acıya dayanamazdı. Yani, psişelerimizin acının bütün etkisini hissetmemiz için sahip olduğu ve özümüzün ya da ruhumuzun bir parçasının bedenimizi terketmesini sağlayan böyle muhteşem bir kendini koruma mekanizması mevcuttur.

   Buna psikolojide disosiyasyon (çözülüm) adını veririz. Ama psikolojide neyin çözüldüğü ve bu parçanın nereye gittiği hakkında konuşmayız. Şamanizmde, ruhun bir parçasının bedeni terkettiği ve şamanların olağan dışı gerçeklik olarak adlandırdığı bir bölgeye giderek ve spritüel alemlere müdahale ederek, geri dönüşünü kolaylaştırdığı anlayışı vardır.

   Ruh kaybı bir hayatta kalma mekanizması olmasına karşın, şamanik bakış açısına göre sorun, ayrılmış olan ruh parçasının genellikle kendi kendine geri dönmeyişidir. Ruh kaybolabilir, başka biri tarafından çalınabilir ya da travmanın geçtiğini ve artık dönmenin güvenli olduğunu bilmiyor olabilir.

  Değişmiş bir bilinç durumuna geçerek kayıp ruhun alternatif gerçekliklerde nereye gittiğini bularak hastanın bedenine geri döndürmek daima şamanın rolü olmuştur.

   Ruh kaybının pek çok belirtisi vardır. Sıkça rastlanan bazıları kişinin kendini tümüyle bedeninde, canlı ve hayatın içinde hissedemediği disosiyasyondur. Diğer belirtiler kronik depresyon, intihara eğilim, travma sonrası stres sendromu, bağışıklık sistemi sorunları ve şifalanmayan kederi kapsayabilir. Bağımlılıklar da içimizdeki boşlukları doldurmak için kullandığımız maddeler, yemek, ilişkiler veya iş ya da somut nesneler satın aldığımız ruh kaybı belirtileridir.

   Ne zaman bir kişi belirli bir olayı kastederek, o zamandan beri aynı kişi değilim diyor ve bunu olumlu anlamda söylemiyorsa olasılıkla ruh kaybı meydana gelmiştir.

  Bugün ne kadar çok ruh kaybı olduğunu parayı yaşamın önüne koymamızdan anlayabilirsiniz. Ne zaman bir kişi maddi kazanç için diğer yaşam formlarını öldürmemiz gerektiğini söylese, o kişi ruh kaybından mustariptir.  Ne zaman bir kişi bir araba daha almanın ya da nesneleri toplamanın mutluluk getireceğine inanıyorsa, o kişi ruh kaybından mustariptir. Gördüğünüz gibi, birbirimize ve diğer canlılara nasıl davrandığımıza baktığımızda, bugün gezegen çapında bir ruh kaybı ile karşı karşıyayız.

   Koma da ruh kaybıdır. Fakat komada bedenin içinde dışındakine göre çok daha az ruh vardır. Çağımızda koma ile çalışmak pek çok nedenden dolayı çok karmaşıktır. Ruhun hangi yöne gitmeye çalıştığını anlamak için şamanın çok becerikli olması gerekir. Ruhun n bedenine yeniden dönmek için mi yoksa hastanın ölümü ile sonuçlanacak olan aşkın gerçekliğe geçişi için mi yardıma ihtiyacı vardır? Bu başlık üzerine söylenecek çok şey var ama bunlar bu makalenin kapsamının dışında.

   Bugün şamanizm uygulamasına ilgi yeniden uyanıyor. Günümüzde yüzlerce harika şamanik uygulamacımız, ruh parçalarının geri getirilmesi uygulamasını kültürümüze yeniden tanıtıyorlar.

   Şamanik kültürlerde ruh kaybının çok iyi bilindiğini ve travmaya uğramış bir kişinin kayıp ruh parçalarının travmayı izleyen üç gün içinde geri getirildiğini öğrenmek ilginizi çekebilir.

   Günümüzde kayıp ruh parçalarını geri getirme uygulaması olmamasından dolayı modern şamanik uygulamacılar kayıp ruh parçalarını arayıp bulmak için on, yirmi, otuz, kırk yıl daha geriye gidiyorlar.

   Ayrıca, şamanik bir kültürde bireyler yaşamlarında hastalığa ya da soruna neden olabilecek dengesizliğin ne olduğunu bilirdi.

   Bizim kültürümüzde ise hastalığı yaratan spiritüel uyumsuzluğun ne olduğunun farkında değiliz. Ve ruh kaybı o kadar genç yaşlarda meydana geliyor ki bu ilk ruh kaybı nedeniyle yaşadığımız bilinçaltı örüntülerin farkına varmadan yaşıyoruz. Daima ruhumuzu geri almaya çalışıyoruz. Ve bunu da travmayı sürekli tekrarlayarak yapıyoruz. Yaşam öykümüzde yer alan insanların adları değişebilir ama öykü genellikle aynı.

   Ruhun kayıp parçalarının geri getirilmesinin etkileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazıları kendilerini daha çok bedenlerinde ve yoğun hisseder.  Bazıları daha hafif ve sevinç dolu bir halin kendilerine geri döndüğünü hisseder. Bazıları içinse geçmiş travmaların anıları tetiklenebilir ve üzerinde çalışılması gereken çeşitli duyguları ortaya çıkarır. Ve bazıları içinse etkiler çok haififtir ve geri getirilen ruhu entegre etmek için çalışma yapılana dek değişim fark edilmez.

   Kişi kendisini daha fazla bedeninde ve dünyada hissettiği zaman dengeli ve uyumlu olmayan davranışlarının daha çok bilincinde olurlar. Hissizleştiğimizde dünyada olanlarda bir sorun olduğunun farkında olabiliriz ama değişim ihtiyacını kolayca görmezden gelebiliriz. Ruhla dopdolu olduğumuzda saklanacak bir yer yoktur ve yaşamlarımızı değiştirmek için esinle dolu oluruz.

   Yıllar içinde danışanlarla çalışma ve bu çalışmayı öğretme yöntemimi değiştirdim. 1997 yılında, Kayıp Ruhu Geri Getirmek: Parçalanmış Benliği Onarmak (Soul Retrieval: Mending the Fragmented Self) kitabıma Yazarın Notu bölümünü ekledim. Çalışmadaki bu evrim, bilincin kültürümüzdeki evrimiyle yakından ilişkili. Pek çok kişi geçmişlerindeki travmaların öykülerinde sıkışıp kalıyor ve insanlara şimdiki ve gelecekteki yaşamları için yeni öyküler yaratmaları için yardımcı olma gereği doğdu.

   Danışanlarla çalışmalarımdaki vurgu, ruhun geri dönüşüyle birlikte erişebilecekleri yetenek ve güçlere dair öyküleri paylaşmayı da içeriyor. Çünkü travma nedeniyle ayrılan ruh parçaları sevgi, güven, yaratıcı ya da mutlu olma gibi güç ve armağanları da beraberinde götürür.

   Günümüzde insanların daha fazla kötü habere ihtiyacı olmadığı için kendimi geri dönen güzelliği vurgular ve danışanım şimdi bütünlenmiş olduğu için yaratabileceği mutluluk dolu yaşama dair esin verici öyküleri anlatırken buldum.

   Günümüzde, elimizdeki teknoloji beyni haritalandırmaya olanak sağlıyor. Ve bu sayede beynin yeni nöral ağlar ve yeni davranış biçimleri yaratmadaki büyük potansiyelini biliyoruz.

   Yaşadığımız kültürün değişimi, çalışmamızı da evrimleştirmemizi gerektirdiği için, danışanların, geçmişin travmaları ve dramlarını yeniden yaratmak yerine daha sağlıklı ve sevinç dolu yaşam örüntülerini yaratma becerilerini desteklemek isteriz.

   1990 larda yazmış olduğum gibi, danışanlarıma, yeni nöral yollar yaratmalarına yardımcı olmak için, ruhun geri getirilmesi ile birlikte gelen becerileri ile ilgili ilham dolu sözcüklerle dolu şifalandırıcı öyküler paylaşmaya başladım. Yeni olasılıkların gösterilmesiyle birlikte beyin de değişimi destekleyen yeni nöral yolları yaratmaya başlıyor.

   Bundan bir kaç yıl sonra danışanlarımla çalışmamı yeniden değiştirdim ve ruhun kayıp parçalarının geri getirilmesi çalışmasını yeni bir biçimde öğretmeye başladım.

  2006 yılında kitabıma yeni bir sonsöz yazdım ve burada bazı beyin araştırmaları ile ilgili detayları ve çalışmamı nasıl değiştirdiğimi anlattım

  Ruh hakkında konuştuğumuzda aslında ışık ile ilgili konuşuyoruz. Danışana ruh parçalarını ve kayıp canlılığı geri getirdiğimizde aslında ışığı geri getiriyoruz. Kitabımda daha önce danışanların geri dönen ruh parçalarını alabilmelerinin gereğinden bahsetmiştim. Şimdi ise danışanın geri getirilmiş ruh/özün ışığını tüm hücrelerine tümüyle alabilmesi gereğini vurguluyorum.

   İlk adım danışana geri dönen özün ışığını absorbe etmesi için bir metafor bulması için yardımcı olmak. Danışanın işine yarayacak özgün bir metafor bulması hayati önemde. Paylaştığım bazı örnekler, suya bırakılan kuru bir süngerin suyu emmesi. Uzun süre yağmurda kalan bir çiçeğin güneş açtığında onun sıcaklığını ve ışığını içine çekmesi. Ya da belki bunun tam tersine, kuraklık çeken bir yerde yaşayan bir çiçeğin yağmurun gelişiyle birlikte suyu içine çekmesi. Verdiğim diğer bir örnek de karanlık bir odada perdelerin açılması ile birlikte odayı dolduran ışık. Bunlar paylaştığım örneklerin yalnızca birkaçı ve daha sonra danışanın kendisine uygun bir metaforu düşünmesini istiyorum.

   Sonrasında danışandan, ben geri gelmiş özü üflediğim sırada bu metafora odaklanmasını istiyorum. Danışanlara ellerini karınlarına koymalarını ve ruhlarının ışığını absorbe ederken derin nefesler almalarını söylüyorum.

  Yolculukta gördüklerimin öyküsünü paylaşmak için bekliyorum. Çünkü ruhu bedene üfler üflemez öyküyü paylaşmak, danışanın enerjisini bedeninden kafasına taşıyor

  Çok hafif davul vuruşları, Tibet çanakları, ziller ve şarkı gibi çeşitli enstrümanları üzerinde yaklaşık 20 dakika süreyle çalarken, danışana nefes alması ve ruhun ışığını absobe etmesini söylüyorum

   Sonra geri dönmüş olan güç ve armağanlara odaklanarak şifalandırıcı öykümü paylaşıyorum.

   Bu şekilde çalışmaya ve öğretmeye başlamamdan bu yana çalışmanın olumlu sonuçları geometrik olarak arttı.

   Kendisine ruhunun kayıp parçaları geri getirilen danışanın çalışma yapması gerektiğine inanıyorum. Eğer danışan gerekli kişisel çalışmasını yapmış ise, ruhunun kayıp parçalarının geri getirilmesi çalışmasının sonu olabilir. Eğer yapmamışsa bu, çalışmasının başlangıcı olabilir.

   Bu aşamada sağlıklı bir yaşam biçimi yaratmak ve bütünlük ve şifa dolu bir yaşamı destekleyecek sağlıklı ilişkileri kendine çekmek danışanın elindedir. Kayıp ruh parçalarının geri getirilmesi ile kavuştuğumuz enerji ve geri gelen canlılığımızı olumlu bir şimdi ve gelecek için nasıl kullanmak isteriz? Ve yalnızca hayatta kalmak yerine büyüyebilmek için tutku ve anlamı yaşamlarımıza nasıl yeniden katarız? Tüm bu konulara “şifadan sonra yaşam” adını veriyorum ve bunlar kayıp ruh parçalarının geri getirilmesinden sonra uzun dönemde şifa yaratmak için yaşamsal önemde.

  Eve Hoşgeldin: Ruhunuzun Eve Olan Yolculuğunu İzlemek (Welcome Home: Following Your Soul’s Journey Home) ve Yeryüzü için Şifa:Kişisel ve Çevresel Toksinleri Nasıl Dönüştürmeli (Medicine for the Earth: How to Transform Personal and Environmental Toxin) kitaplarımda olumlu bir şimdi ve gelecek yaratmak için yaşamlarımıza katabileceğimiz spritüel uygulamalar üzerine yazdım.

   Bu yazıyı okuduğunuz sırada kayıp ruh parçalarının geri getirilmesinin kendi yaşamlarınızla ilişkisini ve gezegenin iyiliği için insanların yeniden ruhla dopdolu olmalarında yardımcı olunmasının önemini görebildiğinize eminim.  

   Bu çalışma, yaşadığımız zaman için hayati bir çalışmadır. Yeryüzü çocuklarını yuvada görmek istiyor ve onların şimdi evde olmalarını istiyor.  Eve dönmenin ve yeryüzündeki yerimizi almanın zamanı geldi. Ruhumuzu tümüyle ifade etmek ve yaşamak istediğimiz dünyayı yaratmak bizim doğuştan hakkımız. Ve üzerimizdeki yıldızlar gibi parlamak da doğuştan hakkımız. Işığımızı yeniden dünyayla paylaşmanın zamanı geldi.

   Yaşadığınız yerde bir şamanik uygulamacı ya da şamanik öğretmen bulmak için www.shamanicteachers.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Copyright © 2012 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.
http://www.sandraingerman.com/sandrasarticles/soulretrieval.html 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder