1 Ocak 2014 Çarşamba

Dönüşüm Haberleri Ocak 2014

Sandra Ingerman

 
Gözlerinizi kapatın ve birkaç derin nefes alın. Kalbinizin içine seyahat edin ve kalp atışınızı dünyanın kalp atışıyla uyumlu hale getirmek niyetiyle yavaşça nefes alarak başlayın. 

Kalbinizin genişlediğini hissedin ve yaşamınız için teşekkür edin. Nefesinizle dünyadaki tüm yaşama dokunan sevgi ve ışık yayın.

Kendinizi Dönüşüm Haberlerini okuyan diğer binlerce insanla birlikte otururken hayal edin. Biz birbirine bağlı bir çemberiz.

Ve şimdi de kalbinizi küresel topluluğumuzun kalp atışıyla birleştirin ve hep birlikte herkese Mutlu Yıllar dileyelim!

Algınızı yeniden bulunduğunuz odaya döndürün ve genişlemiş büyüme ve değişim olasılığı ile dolu Yeni Yıla girerken okumaya devam edin. 

Zaman lineer değildir. Zihnimiz zamanı düz bir çizgi biçiminde tercüme etmeye eğilimlidir. Fakat aslında zamanda spiral biçiminde hareket etmekteyiz. Yeni Yıl genellikle yaşamlarımızı nasıl değiştirmek istediğimiz üzerinde derinlemesine düşünmek için bize ilham verir.

Geçmişte paylaştığım konulardan biri de Yeni Yıl öngörülerine takılıp kalmak hakkındaydı. Yeni yıl için gelecek tahminlerini öğrenmeye olan eğilimimizin yaşamlarımızda bir güvenlik ve kontrol duygusu yaratmak için bir yol olduğunu düşünüyorum. Öngörü bir güçlükten bahsediyor bile olsa, neler olabileceğini eğer önceden bilirsek buna karşı hazırlıklı olabileceğimizi düşünürüz.

Yaşadığımız zamanın en büyük öğretilerinden biri beklenmeyeni beklemektir. Zira bize sürpriz olan pek çok değişim ve olay gördük. Gelecek tahminlerinin, yalnızca spiritüel yolumuzda bizim dikkatimizi dağıtacak şeyler olarak kalabileceği bir zamanda yaşıyoruz.

Her güne, günün getireceği her ne ise bunu karşılamak için gerekli olan güce ve içsel bilgiye sahip olduğumuzu bilerek uyanmamız gerekli. Gün bize, tadını çıkarabileceğimiz sakin sular getirebilir. Ya da kendimizi sert dalgalarla seyrederken de bulabiliriz.  Hepsi olanı kabul etmek ve içinde bulunduğumuz sularda seyrederken sahip olduğumuz tüm araçları kullanmakla ilgili.

Geçtiğimiz birkaç aydır sizleri spiritüel çalışmanızı derinleştirmeniz ve çalışmanızı ego yerine ruhun gözlerinden yapmanın farkı üzerine derinlemesine düşünmeniz için teşvik etmekteydim. Bazen hala kontrolün   egomuzda olduğunu ve bunun da ruhun asıl gücünün parlamasına izin vermediğini farketmeden spiritüel uygulama içinde olduğumuzu hissederiz.

Yaşamlarımızın bu zamanı, ruhun bizden ışımasına daha fazla izin vermemiz gereken zamanıdır. Dik durmalı ve aşağısı ve yukarısı da dahil, ruhun bizden tüm ufuklara aktığını hissetmeliyiz. 

Böyle bir akışa eşlik eden muhteşem bir güç ve güzellik duygusudur. Bunu yapabildiğimizde yoğun kollektif enerjide kısılı kalmaktan, dikkat dağınıklığından ve düşüncelerin ağırlığından kurtuluruz.  Ruhun sevgisi ve ışığının bizden akmasına izin vermek özgürlüktür.

Transfigürasyon uygulamanızı derinleştirirken, ilahi ışığınızın gün boyunca daha çok akmasına izin verin. Kalbinizi genişlemiş halde tutun. Kapanmayın. Bunun yerine sevginin varlığı olun. Aralık ayında transfigürasyon uygulamasının harika faydaları hakkında yazmıştım.

Mutlak tutkum, yardımlaşma ve dayanışma ilkesiyle işleyen topluluklar yaratmak. Ve inanıyorum ki, içinde yaşadığımız zamanlarda gerekli olan değişimi yaratacak olan, topluluk halinde çalışmanın gücüyle olacaktır.

Dönüşüm Haberleri’ni yazmaya başladığım 2000 yılında, sonraki nesillerin okuyacağı öykülerin toplulukların biraraya gelerek yaşanacak olumlu bir dünyayı yaratmak hakkında olacağını yazmıştım.  Bir kahramanın  ortaya çıkıp dünyayı nasıl kurtardığını anlatan eski öykülerin yerini toplulukların nasıl birlikte çalıştıklarına dair bu öyküler alacak.

Bir topluluğa dahil olarak odaklanmış niyetin gücüyle çalıştığımızda sınırsız potansiyele sahip olduğumuza inanıyorum. Bunun anlamı  egosal arzuları bırakıp, ruhsal olarak biraraya gelerek  niyet, konsantrasyon, odak, sevgi, birlik, uyum ve imajinasyonu kullanmak ve dünyada bir değişim gücü haline gelmek.

İlk olarak spiritüel çalışmamızı sürdürmemiz ve ruhun, sevginin ve ışığın bizden akmasına izin vererek titreşimimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bunu yaptığınız zaman, daha hafif, daha güçlü ve esinlenmiş hissettiğinizi farkedeceksiniz.   Hepimizce beslenmiş olan ağır kollektif enerjileri yükseltmek için getirilmesi gerekli olan yeni bir titreşim var. 

Ve dualarımızda ve meditasyonlarımızda kullandığımız “Ben” sözcüğünü “Biz” olarak değiştirmemiz gerekiyor.

Duamız ....
Kalplerimizi ...için birleştiriyoruz
Diğerlerini, dünyanın zorluk yaşanılan bir bölümünü veya tüm dünyanın tamamını ilahi ışığı içinde görüyoruz.
Yaşamın güzelliğini görüyoruz.

Size sonsuz örnek verebilirim ama ana fikri anlamış olmalısınız. Bu Ocak ayında sizlerden niyetlerinizdeki “Ben” sözcüğünü “Biz” ile değiştirerek deneme yapmanızı rica ediyorum.  

“Biz” sözcüğünü gün boyunca kullanabildiğiniz kadar kullanmaya çalışın. Haydi topluluk olarak hep birlikte odaklanmış niyetin gücüyle çalışalım.

Bu, yine de topluluğun sağlıklı bir üyesi olmak için kişisel çalışmanızı yapmanız gerektiği anlamına geliyor. Yaratmak istediğiniz şey için çalışmayı sürdürmeniz hala gerekli. Kendiniz güçlenirken topluluğu da güçlendirirsiniz. 

Bu dünyada insan olarak yaşamayı deneyimleyen bireyleriz. Bununla birlikte, spiritüel düzeyde yalnızca birlik bilinci vardır. Ve birlik olarak, bu dünyada pozitif, sevgi dolu ve şifalandırıcı güç olmak için çok büyük olan potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz.

Halen çok büyük umut içindeyim. Halen farklı bir düşün yaratılabileceğine inanıyorum. Yeni düşün bizim ömürlerimizde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilemiyorum. Fakat eğer spiritüel enerjilerimizi tam bir birlik içinde, bir kesinti ya da zayıf bağlantı olmadan, odakladığımız zamanki potansiyeli hayal edin. Yalnızca hayal edin.

Ve hayal kurmaya devam ederken, gündüz düşlerinizin sizi yapmanız gereken kişisel çalışmalar hakkında haberdar ettiğini de fark edebilirsiniz.  

Yaşadığınız yer ne kadar soğuk olursa olsun, doğada zaman geçirin. Zira görünür ve görünmez alemleri birbirine bağlayan geçiş kapısı doğadır. Doğa, yeni bir düşü algılamak için, bizlere görünen ve görünmeyen arasındaki perdeyi nasıl kaldıracağımızı öğretir.  Doğa’nın İlahi Zekasından öğrenilecek pek çok şey var. Şu anda, pek çok kişi, doğanın bizim içimizdeki dengesizlik ve uyumsuzluğu nasıl yansıttığına kendini kaptırmış durumda. Fakat perdeleri aralayıp da doğanın ilahi tarafına adım attığımızda, ruhun saf güzelliğinin şekil almış alemine gireriz.

Anonim biçimde çalışmanın çok büyük gücü vardır. İnsanlar genelde lider ve değişim yaratan olmayı tanınır olma zorunluluğu ile karıştırıyorlar. Bizler, yaşam ağının enerjisini değiştirmek için konsantrasyon ve odaklanmış niyetin gücüyle çalışan, görünmez bir topluluğun parçasıyız. 

Birkaç yıl önce sizlerle İçsel Işık Odasını nasıl ziyaret edebileceğinizi paylaşmıştım. Bu ay, Yeni Yıl’ı karşılamak için bu meditasyonu tekrar etmek istiyorum.

Bir zamanlar birlikte çalışan topluluğun ne kadar güçlü olduğunun bana gösterildiği bir yolculuk yapmıştım. Yolculuğumda, adı “İçsel Işık Odası” olan bir yere götürülmüştüm. Oraya vardığımda beni yüzü olmayan iki varlık karşıladı. Varlıklar bana spiritüel çalışma yerim olarak hissettiğim yere kadar eşlik ettiler. Şekilleri göremiyordum ama bu İçsel Işık Odasında hep birlikte spirtiüel çalışma yapan diğer binlercesi olduğunu algıladım. Konuşma, felsefi tartışma ya da spiritüel uygulama veya öğretileri karşılaştırma yoktu. Herkes, tüm yaşama olan sevgilerinden dolayı yalnızca çalışmalarını yapıyorlardı. Bu yerdeki güç elle dokunulabilirdi.   Çok etkilenmiş ve dünyanın çeşitli yerlerindeki ne çok insanın nasıl görülmeye, tanınmaya ve yaptıklarının fark edilmesine gerek duymadan çalışmalarına devam ettiklerini gerçekten anlamıştım. Odaklanma ve konsantrasyon ve birlik içinde çalışmanın gücü, küresel bir topluluk olarak nasıl biraraya gelerek dünyada değişim ve şifa için bir güç olabileceğimizin cevabıdır.

Eğitim durumunuzun ya da hangi işi yaptığınızın bir önemi yok. Hepimiz sevgi ve ışık bir araç olabilir ve birlik içinde çalışabiliriz.

Bazı atölye çalışmalarımda, kişisel spiritüel çalışma yerimizi bulmak ve anonim olarak çalışmanın gücünü deneyimlemek için, grup halinde İçsel Işık Odasını ziyaret ettiğimiz bir seremoni yapıyoruz. Bu yerde, topluluk halinde odaklanmış niyetin gücüyle çalışmanın gücünü hücresel düzeyde hissedebilirsiniz. 

Eğer içinizden geliyorsa İçsel Işık Odasına bir yolculuk yapmayı deneyebilirsiniz. Bunu, genişletici bir müzik eşliğinde bir meditasyon olarak ya da davul ritmiyle şamanik yolculuk yaparak yapabilirsiniz. Atölye çalışmalarımda, biz Jonathan Goldman’ın “The Ultimate Om” CDsinin müziğini kullanıyoruz.

İçinde bulunduğunuz odayı karaltarak başlayın. Gözlerinizi birşeyle örtün. Kendiniz davul ya da çıngırak çalıyor olsanız bile gözlerinizi bir bandana ya da eşarpla örtün. Bu yolculuğu karanlıkta uygulamanın, anonim çalışmanın gücünü artırdığını düşünüyorum.

İçsel Işık Odasına yönlendirilmeye niyet edin. Oraya vardığınızda iki adet yüzü olmayan varlık tarafından karşılanacaksınız. Sizinle konuşmayacaklar. Yalnızca sizi spiritüel çalışma yerinize götürecekler. Oraya vardığınızda oturun. Sözcükler kullanılmayacak olsa da, yaşam ağını tamir etmek için ne yapmanız gerektiğini sezeceksiniz. Çalışırken kendinizi sessizce oturmuş halde bulabilirsiniz. Yapmak için yönlendirildiğiniz işi icra ederken ayağa kalkabilir ve dans ya da hareket edebilirsiniz. Tonlamaya ya da şarkı söylemeye başlayabilirsiniz.

İşinizi yaparken, güçlü enerjiyi ve odaklanmış niyetle çalışan diğerleri ile bağlantıyı hissedin. İşinizi yönlendiren tutku ve umudu hissedin.

Dönüş ritmini duyduğunuzda ya da kendinizi dönmeye hazır hissettiğinizde, odayı terk etmeye hazır olduğunuza dair bir telepatik mesaj gönderin. Sizi çalışma yerinize getirmiş olan iki rehber, sizi yeniden Işık Odasının girişine kadar geri götürmek için geri gelecekler. Girişe vardığınızda içinde bulunduğunuz odaya geri dönün.

Döndüğünüz zaman deneyiminiz üzerine derinlemesine düşünün. Temiz havada, tazelenmiş umut hissinizle birlikte yürüyüş yapın.

Bir topluluğun parçası olarak, yaptığınız iş ağda dalgalanır ve değişim yaratır. Biricik armağanlarınız tüm dünya toplumuna katkıda bulunur. Ve bir yabancıyla paylaştığınız bir gülümsemeniz bile bir insanı en çılgın hayallerinizin ötesinde şifalandırabilir.

Dolunay 16 Ocak’ta. Küresel toplulukla gerçekten bağlantı kurmak için haydi gerekli zamanı ayıralım. Haydi odaklanmış niyetin gücüyle spiritüel enerjilerimizi biraraya getirelim. Haydi transfigüre olalım ve dünyanın içinde ve çevresinde güzel ve parlak bir ışık ağı ören ilahi ışığımızı deneyimleyelim. 

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başlayanlar lütfen ana sayfadaki “
İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyunuz.
Geçen ay, yılı bitirirken, Dönüşüm Haberlerini gönüllü olarak çevirerek pek çok ülkedeki okuyuculara sunmak için pek çok zamanlarını ayıran tüm çevirmenlere teşekkür etmiştik.  Bu sitenin web masterı olmak için gönüllü olarak zaman ayıran Sylvia Edwards’a teşekkür etmiştik.

Bob Edgar’ı onurlanmamız gerektiğini hissediyorum. Zira, 1998’de beni aylık yazı yazmak için cesaretlendiren Bob idi.  Aylık köşemi Carol Proudfoot’un Shamanic Visions adlı sitesine yükleyen ilk webmaster oydu.  A Fall to Grace adlı kitabımdaki öğretileri paylaştığım yazıları yazarak başladım. Ve daha sonra bu yazılar Dönüşüm Haberleri olarak değişti.

Yazıların yayınlandığı ilk birkaç yıl internet kullanıcısı değildim. Yazıyı yazar ve Bob’a fakslardım. Herşey nasıl da değişti!

Bob şimdi emekli fakat dünyayla paylaşmış olduğu harika işler için ona hayır duası etmek isterim.

Gönlümün ve ruhumun, pek çok insana dokunan bir organizasyonu desteklemek için bana seslendiği zamanlar olur.

İçimden desteklemek gelen organizasyonlardan biri İki Çember (Two Circles) – Amerikan Kızılderili Enstitüsü: Kızılderili Yaşlıları ve Gençleri Geleneksel Çemberi (the American Indian Institute: Traditional Circle of Indian Elders and Youth). Aralık ayında yolladıkları “Dostlar ve Aile için 2013 Yılsonu Mektubu” çok etkileyiciydi. Hemen harekete geçerek mektubu web sitelerinde yayınlayıp yayınlayamayacaklarını çünkü mektuba bağlantı vermek istediğimi söyledim. 

Mektubun bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz:
http://goo.gl/QFWGCG

Sayfalarını ziyaret etmek için adresleri ise:
www.twocircles.org.

Mektup dört sayfa uzunluğunda ve Başkan olan Eric Noyes tarafından muhteşem biçimde kaleme alınmış. İçinde barındırdığı zengin bilgiler mevcut. Bu mektuptan çok etkilendim.

Eric mektuba şunları yazarak başlıyor:

“Benim bakış açımdan, kozmik pozisyonumuzun dokunmasında çerçeve oluşturan örme tezgahı bizi, Mayalar ve Güney Amerika’nın diğer pek çok takvim tutanlarına göre, insanlığın yeniden uyanışını ve daha yüksek bir ruhsal bilince yükselişimizi hızlandıran diğer bir “uzun gün sayımının”(5,200 yıl) sonu/başlangıcında karşılıyor. Bu, her gece gördüğümüz yıldızlara yazılı olan, yeni bir başlangıcın zamanı.”

Eric ile iletişimimde, bana yazdığı şey geleneksel antik yöntemlerin kaybolmuş olmadığına ikna olduğuydu. Ve geleneksel öğretiler yaşamın sürekliliğini anlatıyor. 

“Yaşlılar diyor ki Büyükbaba Ateş hala burada; Güneş Ağabey hala burada: Annemiz olan Yeryüzü ve Ay Dede de hala bizim için buradalar. Yaşlılar, gelecek nesillere karşı hala sorumluluklarımız olduğunu söylüyor ve hayatta kalmak için gerekecek gücü de seremoniler verecekler.”

Geleneksel yollara şükran duyuyoruz. Ve geçmişte yolumuzu aydınlatan ve gelecek için de yolumuzu aydınlatmayı sürdüren yaşlıları onurlandırmanın önemli olduğunu hissediyorum.Two Circles grubu kırk yılı aşkın süredir birlikte.

Umarım yayınladıkları mektubu okursunuz ve görünen ve görünmeyen destek yöntemleri ile onları desteklemek için kalbinizi dinlersiniz.

Herkese sevinçli ve derin anlamı olan bir Yeni Yıl için hayırduaları ile!


Çeviri: Simin Uysal  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder